Bir günü iyi geçsin diye dua ediyordu Allah'a her gün. Ama kaderdi... Ne olup ne biteceği bilinemezdi. Ağaçtan kopan solmuş bir yaprak gibi bırakmıştı kendini rüzgara. Yorulmuştu. Çok ağır hissediyordu bedenini. Boşluğa bıraktı ruhunu.'Artık ne olursa olsun' dedi genç kız. Bu yaşadıkları ona çok fazla geliyordu. Ama o daha geçliğinin baharındaydı. Ne yapmıştı bunları hakedecek? Bu yaşına kadar yaşadığı olaylardan tecrübe edinmişti. Pişmanlıklarından,hayal kırıklıklarından,üzüntülerinden... Yaşı 17 ve genç olabilirdi.Ama ruhu daha yaşlıydı. Ağlamaktan kızarmış gözlerini açık tutamıyordu artık. Ablasının kollarına bıraktı kendini. Hayatta tek güvendiği ve sevdiği o kalmıştı bir tek. Sadece iki kişiyi seviyordu bu hayatta. Biri ablası diğeride onu canından çok seven sevgilisi... Kazadan tam bir ay geçmişti ama genç kız hala unutamamıştı. Nasıl unutabilirdi ki ona kalbini tamamen adamış bir kişiyi?... Birisi vardı bu olanları ona unutturan... Birisi vardı gözleriyle bakıp ona huzur veren... Birisi vardı kalbinin kırılmış parçalarını tamir eden... Birisi vardı onun hayatını süsleyen.... Birisi vardı onu karanlığıyla mutlu eden... Birisi vardı onu yeniden aşka inandırabilen... Birisi vardı sonsuzunu paylaşabileceği... Birisi vardı gerçekleri öğreten... Birisi vardı sonsuza kadar güvenebileceği...