Harika ! Cidden harika !
Evden atıldım, işten kovuldum ve iki yıllık sevgilimden ayrıldım. Günüm nasıl daha güzel geçebilir ki ?!
Elimle kısa bir işaret yaparak, bu yağmurda durdurmaya çalıştığım sekizinci taksinin içinde müşteri var mı diye bakmaya çalıştım.
Taksi, önümde durduğunda şoför amcaya gülümseyerek arabaya bindim ama koltuktan daha yumuşak bir şeyin üstüne oturmuştum.
Şaşırarak kafamı çevirdiğimde, hiçte tanıdık olmayan bir yüzle karşılaştım.
"Ne oluyor be ?!" İçimde ki Anadolu kadınıyla harmanlanmış kenar mahalle dilberi yine kendini konuşturmuştu. Hemen adamın kucağından inip yan tarafa kaydım. O'nun ise kaşları çatıktı.
Soruma cevap verme gereği bile duymadan konuştu. "Taksiyi önce ben durdurdum. Lütfen aşağı inin."
"Yok ya ! Önce ben durdurdum beyefendi ! Tepemin tasını attırmamanızı öneririm." Elimi saçlarımın arasından geçirdim. "Amca sen söyle, hangimiz önce bindik ?"
"Müşteri müşteridir kızım."
"Çıldıracağım ya ! Bakın hemen taksiden inmezseniz-"
"Ne olur inmezsem ?"
"Bu olur !" diyerek kravatını canını yakacak şekilde çekip camdan aşağı attım.
"O sevgilimden hediyeydi !" diye arabadan inen adama el sallayarak taksiciye arabayı hareket ettirmesini söyledim. Arkamdan bağırdığını duyabilmiştim:
"Bunun hesabını vereceksin Kızılcık !"