Sosyetece ünlü, tahmin edilemeyecek kadar zengin, Taner ailesinin biricik kızı Jale.
Ve oldukça fakir, girilmek istenmeyen bir mahallenin bir gecekondusunda, asgari ücretle kıt kanaat geçinen kocaman bir ailenin kızı Asena.
Bu iki kız, büyük bir tesadüf eseri, ya da bir tevafuk ile doğumhanede iken karışırlar. Bir yandan yokluk içinde, serserilerle birlikte yetişen Jale; diğer yandan zengin ve lüks bir hayat içinde, olmaması gereken yerde bulunan Asena.
Gerçekler ortaya çıktığında, bu serseri kız için bir prensese dönmek, diğer şımarık ve imkanlarla yetişen kız için ise fakir bir hayata başlamak hiç kolay olmayacak.
Prenses okulu; size aile sevgisinden yoksun bir kızın gerçekleri bulma çabalarını, tuhaflıklarla dolu bir tutam aşkı ve bu kızın sevilmenin nasıl bir şey olduğunu öğrenmesini anlatacak.
15.11.2015
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...