Daha gün ışımamıştı, gece hiç uyumamış, işlerini bitirmişti... Sessizce ağlayarak ışığı yakmadan banyoya girdi. Soyundu, eteğini, sutyenini, çoraplarını üzerinde ne varsa çıkarıp el yordamıyla bulduğu boş bir kovanın içine attı. Karanlıkta elleri önde yavaşça hareket ederek bir şeylere çarpmadan şofbeni buldu. Manyetosunu çevirdiğinde çıkan ses gecenin sessizliğini yırttı. Hiç bu kadar ses yaptığını düşünmemişti. İlk çakışta yanmadı, bir an duraksayıp geceyi dinledi. Kaynanasının uyanmadığından emin olduktan sonra tekrar denedi. Bu kez pilot yandı. Düşük ayara getirdi düğmeyi. Pilotun ışığı çok az aydınlattı içerisini. Duş kabinine girip suyu açtığında üzerine tazyikle düşen soğuk suyun etkisiyle irkildi, omuzlarını, bacaklarını büzüp derin ve hızla nefes alıp verdi Tenzile. Şofbenin harlayıp yanmaya başlamasıyla, banyo loş bir aydınlığa dönüştü. Su ılıdıkça rahatladı, gevşedi. Ahizeden cömertçe akan ılık suya yüzünü tutarak, bir süre öylece hareketsiz durdu. Suyun, başına, omuzlarına, sırtına, kalçalarına, yanık izli göğsüne, karnına, bacaklarına ve ayaklarına şefkatle akışını her yanında hissediyor, bir nebze de olsa, bu gece yaşadığı yoğun stresi alıyor ve rahatlatıyordu onu. Omuzlarına kadar düşen kestane rengi saçlarını birkaç kez şampuanla yıkadı. Durmadan sessizce ağlıyor, gözyaşları ılık sulara karışıyordu...
1 part