Panik atak, endişe, korku, sıkıntı duygularını içinde bulunduran, nöbetler şeklinde ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.
Belirtileri;
-Kalp çarpıntısı,
-Nefes darlığı,
-Göğüs bölgesinde sıkışma,
-Titreme,
-Boğuluyormuş gibi hissetme,
-Bulunan ortamdan kopma,
-Terleme,
-Mide bulantısı ve baş dönmesi,
-Göz kararması, bayılma,
-Delirme korkusu,
-Ölme korkusu.
14 yaşımdan beri bu illet hastalıkla uğraşıyorum. O zamanlarda Demir adında bir erkek arkadaşım vardı. Şimdi benim için sadece çocukluk aşkı tabi. 1 sene boyunca beraber olduk. Gezdik, tozduk, güldük, eğlendik. Serseri bir kız değildim, diğer şımarık, kendini beğenmiş kızlara da asla benzemiyordum ve benzemeye de çalışmıyordum zaten. Sadece ailem fazla gevşekti hepsi bu. Annem ve babamın işleri nedeniyle çoğunlukla evde yalnız kalıyordum zaten. Bu yüzden aramızdaki ilişkinin pek iyi olduğu da söylenemez.
Sevgiden nefrete dönüşen imkansız bir aşkın hikayesi.
"Onlar cehennemi yaşayacak, Aşk cennetin dilinden onlara kalan tek an olarak kalacak, bu aşkın adı cennet olmayacak."
Duyuyor musun?
Senin ruhun ölümün kırçıl masalı,
uçurumlar vaad etti sana.
Damarlarında zehir gezerken, yasadışı bir soğuk işledi zihnine.
Kimsesizlik kanamalı bir acının yollarında tökezlediğinde, kız çocuğunun sesini bul,
Aynadaki kırık yüzünü topla,
Gözlerinde seğiren acı denizinde yüzdür.
Uçurumların seri cinayetleri yalpalandırırken, ruhunun sesini sakla cebinde.
Ağzını açsan bir ayna dolusu cehennem,
sesinin gülen yanına bir ölüm daha sus!
Yağmur işgalli bir gecede kapını çalanlar; bak sana getirdi dil sürçmeli peltek yanlızlıklar, satırlarında kan sızar.
Yanlız kalmaktansa dolaşan kanında, yara olup kana adın her anıldığında.
LEZÂ...