Çocuk olabilmişmiydi pek hatırlamıyordu. İnanmayacaksınız ama koşmak, terlemek, toprakla oynamak, pislenmek, bisiklete binmek, düşmek, başka çocukların yanına yaklaşmak hatta gülmek bile yasaktı ona. Yasaklar evinde yaşıyordu. Üzerine güzel bir yüzü vardı sevimliydi falanda diyemiyorum. Çünkü doğrusunu anlatacağım. Koyunların tiftik yünleri kadar sık ve lüle lüle kara saçları kabarır kabarırdı. Asiydi söz dinlemezdi o saçlar. Ağzında, tüm anatomi kurallarını ihlal ederek çoktan bağımsızlığını ilan etmiş dişleri ise kendi dünyasını kurmuştu yüzünde. Yanakları da pamuk takviyeli yastık gibiydi. Yalnız bakan gözleri ise bu kafadaki en güzel yerdi. Kocaman ela gözler, mahçup, korkak ama güzel bakardı.