"Kız Kulesi, Galata rivayetini bilir misin?" "Biliyorum." "Kız Kulesi, Galata'ya aşık olur. Kavuşamayacaklarını bile bile uzaktan sever Galata'yı. Vazgeçmek zorunda olduğunun o da farkındadır. Vazgeçer. Galata aşık olur. Kavuşamayacaklarını Kız Kulesi gibi biliyordur. Yine de uzaktan severler birbirlerini. Kavuşsalar ne güzel tablo olurdu... Sen benim Galata'msın. Kavuşamayacağımı bile bile sevdiğimsin. Vazgeçemediğimsin. İmkansızımsın. Seninle Galata'yla Kız Kulesi'nin aşkını yaşatırız diye düşünmüştüm. Onlar yerine biz kavuşuruz diye düşünmüştüm. Galata'dan Kız Kulesi'ne haykırırdık. Onların aşklarını birlikte yaşattığımızı söylerdik. Rivayetimiz olmazdı belki ama onları yaşatırdık. Olmadı. Geriye sadece ben kaldım. Geriye acılarım kaldı. Geriye benim sana olan sevgim kaldı. Kavuşamadık biz. Onların güzel aşklarını yaşatamadık. Ben yandım, sen yaktın. Ben inandım, sen inandırdın. Ben sevdim, sen sevmedin. Biz bu kadar imkansız olmamalıydık. Aşk bu kadar acı vermemeliydi. Kız Kulesi, aşkına kavuşmalıydı. Ben sana kavuşmalıydım." "Seni seviyorum." "Anlamadım?" "Ben seni çok seviyorum." dedi. Elleri yanaklarıma gitti sonrasında dudaklarını dudaklarımla birleştirdi. Kız Kulesi, Galata'ya kavuşmuştu. 'Hayaller bazen gerçekleri öldürebilirdi.'