Annemin büyük kelebeği değil, babamın küçük böceğiydim ben!
Yokluğun dibiydi gözleri. Koskoca mavi bir boşluk. Kalbimi en derinden etkileyebilecek, gökyüzünü bile imrendirecek masmavi gözleri vardı adamın. Yokluğu seni nefessiz bırakan, varlığı ise nefesini kesen bir adamdı. Kokusu huzur dolu, teni ise alevdi. Dokunduğu yeri yakan. Geldiği yere huzur getiren bir koruyucuydu. Buz dağının arkasındaki hisleri buğulu bile görünmeyecek kadar gerideydi. Kalbinin en gerisindeydi hisleri, yokluğun en dibinde.
Siyah kadar yalnız, mavi kadar sonsuzdu gözleri!
(Kitaptan alıntı!)
"Ama küçük bir 'hayal'" yanıma yaklaşıp elini dostça omzuma koydu.
"Hiçbir çocuğun hayali küçük değildir. Ve hiçbir hayal önemsiz değildir." sesi sonuna doğru kısılırken söylediği cümle bana güç veriyordu. "Senin, benim için olduğu gibi."
Her hikâye mutlu sonla biter ama benim hikâyem bitmedi..!
15.05.2017 #25
***
"4 yaşımda imkânsız olmuşuz biz." dedim, ağlamamaya çalışarak.
"İmkânsız?" diye sordu, sorgu dolu bir ifadeyle.
"Değil miyiz?" diye sordum. İstesem de sesimin titremesini engelleyememiştim.
"Değiliz. Olsaydık benim karım olmazdın." dedi.
***
Her gece bahçede oturuyor, karanlık gökyüzünde ışıl ışıl parlayan yıldızları seyrediyorum. Seni aklıma getirmemeye çalışıyorum, seni aklıma getirmemeye çalışınca bile seni aklıma getirmiş oluyorum. Ben aslında seni unutmak gibi bir ihtimali bile, seni unutacağım derken yok ediyorum.
***