Yıllar önce üniversite yıllarında başlıyan bir aşk. Aşkın ızdırabını son demlerine kadar yaşatıp ve üniversite bittikten sonra bidaha hiç karşıma çıkmamıştı taki o güne kadar benim tasarımım olan oteli 'n mimarı olana kadar!!! Trabzonun o dalgalı hırçın denizi kadar hırçın ve bir okadar masum bi aşk hikayesi kızın tek suçu koşulsuz şartsız sevmesi olur! Hep sorgulamadan sevdiğimizden bu durumda değilmiyiz zaten Nekadar kaçmaya çalışsakta Parmak izlerimiz dokunduğumuz hayatlardan silinmez!! Bu soruyu bu hikayede bir çok kez sorucaz kendimize . Hayat nefesinin yettigi kadarmıdır yoksa kalbinin götürdüğü kadarmı? İyi okumalar dilerim...