lavinia çıkmazı

hızla çalınan kapının sesiyle yataktan fırladım. kış gecelerinin verdiği soğukluk iliklerime kadar işlenmiş bir şekilde, kapının hızla çalınmış korkusuyla yatakta inmeye başladım. hızla çalınan kapıya doğru korku ve telaşla yaklaşmaya başladım. pencereden içeriye yayılan hafif ışıkla kapıyı seçmeye çalıştım ve kapıya yöneldim. hayli soğuktu, içerinin soğuk olması vücudumun titremesine neden olmuştu. telaşlı bir şekilde çalınan kapıyı açmak için yataktan kalkınca korkunun verdiği etkiyle üzerime birşey almamıştım. kimdi bu geç saatte telaşlı bir şekilde kapıya yumruklar savuruyordu. kapıya yaklaştıkça merak duygusu da baş göstermeye başlıyordu bende. kapının yanın da yakılmak için duran, yığılmış bir şekilde bırakılan odunlardan bir tanesini elime aldım. kalp atışlarımın hızını hissedebiliyordum. elimi kapının kilidine atmamla içeriye birinin yığılması bir oldu. karanlıkta yüzünü seçmeye çalıştığım adam korkunun ve telaşın verdiği etkiyle vücut titremesi ve nefes alış verişlerinde ki hızın ardı arkası kesilmiyordu. açık olan kapıdan içeri giren soğuk havanın dumanları belli oluyordu kapıdan içeri vuran dolunayın ışıkları altında. eğilip gecenin bu vakti telaşla kapımı çalan ve korkulu bir şekilde yere yığılan bu adamın kim olduğunu çıkarmaya çalıştım. karanlıkta yüzünü seçmek gayet zordu, etrafı aydınlatacak olan lambayı yakmak için masanın üzerinde kibriti aramaya başladım. karanlıktan dolayı göremediğim kibriti elimle seçmeye çalıştım. elime çarpan ve çarpmanın etkisiyle ses çıkartan kibriti alıp bir tane çöpünü yakarak lambayı yaktım. yanan lambayla beraber etrafı bir aydınlık kapladı. korkuyla yerde uzanan ve hızla nefes almaya devam eden adama yaklaşıp yüzünü seçmeye çalıştım ama daha önce hiç görmediğim bu yüz bembeyaz kesilmişti. lambayı masanı