Bir varmış, bir yokmuş. Çok uzaklarda Karlar Ülkesi adında bir ülke varmış. Bu ülkede kış çok güzel olurmuş. O kadar güzel kar yağarmış ki, bütün ülkelerden insanlar o karı görmeye gelirlermiş. Noel Baba bile bu ülkede yaşarmış. Bu ülkenin insanları kışı heyecanla beklerlermiş. Çünkü herkes karla oynamayı, kardan adam yapmayı çok severmiş.
Bu ülkede kışı hiç sevmeyen bir çocuk yaşarmış. Kardan uzak dururmuş. Annesi ve babası oğullarının kışın tadını çıkaramamasına çok üzülürlermiş.
Yine kış gelmiş. Karlar yağmış. Her yer bembeyaz olmuş. İnsanlar hemen dışarı koşmuşlar. Bazıları kartopu oynamış. Bazıları kardan adam yapmış. Bazıları ise sadece karın yağışını izleyerek yürümüşler.
Kışı sevmeyen bu çocuk yine kardan uzak bir gün geçirmiş. Gece olunca annesi ve babası kardan adam yapmak için bahçeye çıkmışlar. Mutluluk içinde kardan adam yapmaya başlamışlar. Kardan adam bittikten sonra kadın sessizce kardan adama bir dilek fısıldamış. Oğlunun da diğer insanlar gibi kışın
(Tamamlandı)
26 yıl önce karışan hayatlar.
Ailesinin göz bebeği Naz ve ailesini kabul etmeyen Almiranın hikayesi.
Arslanların prenses kızı Naz aslında Biolojik kızları değilse neler olur?
Peki güçlü savcı Naz Arslan bu gerçeği kabul edecek mi?
Almiranın yıllar önce öğrendiği gerçek ortaya çıkmışdır.
Peki şimdi iki genç kız ne yapacak?
Naz canından çok sevdiği abilerinden ayrıla bilecek mi?
Böyle bir şeyi bu iki aileye kim yapmış ola bilir ki?
Tesadüf mü yoksa intikam oyunu mu?