Sıkılıyor içim daralıyorum, oysa sen çıkmışken içimden ve dünyanın en derin boşluğuna bırakmışken yüreğime bu nasıl bir tezat anlamıyorum...
İn cin top oynuyor yüreğimde, tribüneler tıka basa yanlızlık, haykırsam diyorum bir sefer mahsus yanlızca bir avazlık...
Yalnızlığın kelime anlamı gözden geçirilmeli, Türk Dil Kurumunun kahverengi ciltli ve cd hediyeli o kocaman sözlüğünde, yanlızlık bir başına kalmak değilmiş, bu kalabalık şehirde insanlarka konuşurken bile yanlızım çünkü
Yanlızım içimde sen olmadıkça yüreğimde bıraktığın boşluğu dolduramıyorum geceden sabaha döktüğüm gözyaşlarıyla bile her damlası sen diye akar yüreğime, tuz basmaktan öteye gitmez sensizliğime...
Yanlızım, cennet derdim ya sana cennetin kapısında ki melek kadar yanlızım...
Yanlızım ruhum bile konuşmaz benimle aynada gördüğüm gözlerinin feri sönmüş hayata küsmüş bu siluet ben miyim ben miyim kalabalık içinde gölgesi olmayan bu divane...