Öyle güzel seyrediyordu ki denizi. Sanki daha önce hiç görmemiş, doyamamış, hissedememiş gibi. Öyle samimi. Öyle içten. Öyle güzel okuyordu ki kitabı. Sanki dünyadaki son kitapmış misali. Öyle dalgın. Öyle meraklı. Ama sonra yok oluyordu birden. Kitap'ını gözlerini alıp. Samimiyetini, içtenliğini,merakını alıp gidiyordu. Vee... Ve işte bir gün onunla yüzyüze geldim. Bir yüzük bağladı bizi birbirimize. Hem dünyada hem ahirette bana yoldaş olanı bulmuştum. O mavi moyalı deniz'ini izlerken ben onun gök mavisi gözlerinde kayboluyordum. Ama sonunda bizden geriye sadece deniz kaldı...