Yade, acı bir ayrılığın sonrasında kendini bir çıkmazın içinde bulur. Aşağılanmış, kırılmış ve özgüvenini yitirmiştir. Ama kardeşi Mahir'in arkadaşı Asaf'la karşılaşmaları içine bir umut ışığı düşürür. Kaybettiği özgüvenini Asaf sayesinde yeniden kazanmayı ve yaklaşan mezuniyet balosuna bambaşka bir Yade olarak katılmayı kendine amaç edinir. Ve sonrasında olaylar birbiri ardınca gelişir...
Sizce, istenmeden söylenen bir yalan, hayatın yönünü
nasıl değiştirebilir?
Aşk bir zaman meselesi midir yoksa yalnızlık meselesi mi?
Yade'nin sahici hikâyesini okurken kimi zaman gülecek
kimi zaman da hüzünleneceksiniz.
"Birini ne kadar seversen sev, ona tüm kalbinle güvenemiyorsan sevmenin çok da anlamı kalmıyor."
"Benim için bu çatıdan aşağı atlamanı istiyorum."
Bir plan, bir kumpas...
Yolları birbirlerine karıştı.
Çıkmaz sokaklar oldular. Duvarlar örüldü.
Maskeler takıldı. Bu bir maskeli balodan fazlasıydı.
Bir kumpasın gölgesiydi. Yüzlerine düştü.
Görünmez etti.
Adam öldü. Kadın yendi. Ama
yenildi.
Adam gitti kadın değişti.
Adam değişti. Kadın unuttu.
Tarih tekerrür etti. Issız bir sokakta
yolları denk düştü.
İntikamın acı zehri adamın aşkına
sızdı.
Adam artık intikam alacak kadar acımasızdı.