Bir gün hassasiyetle rehbere eklenen isimlerin silmesi sanılacağı kadar kolay olmayacak. Öyle güzeldir ki o sözcükler yürek samimiyetinin belli göstergesidir. Her şey başladığı gibi güzel devam edemez bu hayatta. Ve sizlere bir sır vereyim belki sizlerde yaşamışsınızdır. Bir şeye ne kadar çok sahip olmak isterseniz o şey avuçlarınızdan kayıp gider. Değer verilmeli dozunda, sevilmeli dozunda, saygı duyulmalı dozunda. Her şeyin bi dozu olmalı nasıl ki fazla doz da alınan ilaçlar ölüme kadar sürükleyebiliyorsa, fazla olan her şey buna sevgi de dahil olmak üzre avuçlarınızdan kayıp gider ve tutamazsınız. İstediklerinizi daima hayat vermez ne kadar çok istersen o kadar çok uzaklaşırsın. Bir kere soğudun mu güneşi yutsan bir daha da ısınamazsın. Unutulmamalı ki sevince kavuşulmuyor. Sevip kavuşursan sevda olur dillere destan yazarsın yüreğin dipsiz köşelerine. Sevip de kavuşamazsın düşmüşsündür katran karası gecelere, kara sevda olur. Unutması da hayli bir zordur. Nasıl unutursun? Nasıl unutabilirsin? Sevdiğin kişiden fazla daha seversen sevildiğin kadar seviliyorsan Kalp öyle hassastır ki kırmayı görmesin. Düşün ki bir bardak düştü oldu mu sana paramparça parça pinçik hadi düzelt eski haline getir nasıl yapabileceksin ki? Velhasıl bin düşün bir söyle..
Aradan zaman geçse de kavuşamadığını yolda gördüğün her insana benzetebilirsin. İlla ki bir şeyi benziyordur. Saç rengi. Ten rengi. Duruşu bakışı ses tonu..
Bunları yaşarsın baktığında geçmişe sadece sözcük anlamıyla geçmiştir.
Oysa ki o hep kanayan bir yaradır. Kangren olmayı da bilmez! İnceldiğin yerden koparsın böylece tarif-i müstesna.
15.03.2015 - 00:00
//K.K.D - Ünal Ok
Galatasaray teknik direktörünün büyük kızı olan Mayıs, derbide attığı golün ardından sakatlanan yıldız oyuncuya babasının ne kadar üzüldüğünü görünce dayanamaz. Hem babası hem de düşük not aldığı stajının puanını yükseltmek için fakülte hocalarından birisiyle bir anlaşma yapar.
Sakatlanan topçuyu üç ayda sahalara döndürmenin sözünü veren Mayıs, bu sözü verirken Doruk'un ne kadar huysuz bir insan olduğundan habersizdi. Ama kendisi de ondan aşağı değildi.
Ve top kaleye, tam isabet etmişti.