Mia, annesinin ölümüyle kendisini Newyork'ta varlığından hiç haberdar olmadığı bambaşka bir dünyanın içinde bulur. Annesinin cenazesinin olduğu gün otobüs durağında tesadüfen karşılaştığında inandığı çekici, karşı konulmaz Edward ile yakınlaşmasıyla Mia'nın hayatını tamamen altüst eder. Edward ile Mia'nın birbirlerine aşık olmaları işleri tamamen zora sokar. Edward, Mia'yı sadece annesinin düşmanları olan insanlardan değil, kendi soyundan olan yarı meleklerle Cehennem'deki Şeytanlar'dan da korumak zorunda kalır. Edward ile Mia'nın birlikte olabilmek için kaderlerine karşı gelip düşmanlarını alt etmeleri gerekir.