"Adam durdu ve bakışları ile kadının kalbini delip geçti. Yavaşça yaklaştı ona ve ağzından özgürlüğe bıraktı o kelimeleri. 'Eylül ayı gibi girdin hayatıma, ne ben git diyebildim o sıcak güneşe ne de gel diyebildim o soğuk karlara.' Anlını kadının anlına dayadı ve her şey için özür diledi."
Kısa bir hikaye okur musunuz benimle? Seversiniz diye düşünüyorum, kahve veya sıcak çikolatanız ile pencereden narince kar yağışını izlerken okursanız bunu. Kalbinize işler belki? Aşık olmaktan korkmayın, çünkü aşk bu hayattaki en güzel şeydir.
Galatasaray teknik direktörünün büyük kızı olan Mayıs, derbide attığı golün ardından sakatlanan yıldız oyuncuya babasının ne kadar üzüldüğünü görünce dayanamaz. Hem babası hem de düşük not aldığı stajının puanını yükseltmek için fakülte hocalarından birisiyle bir anlaşma yapar.
Sakatlanan topçuyu üç ayda sahalara döndürmenin sözünü veren Mayıs, bu sözü verirken Doruk'un ne kadar huysuz bir insan olduğundan habersizdi. Ama kendisi de ondan aşağı değildi.
Ve top kaleye, tam isabet etmişti.