Bu son kurtuluşumsa ve ben bunu da kaybedersem?Güç bulmaya çalışıyorum,ayağa kalkıp kendimi göstermeye çalışıyorum ama olmuyor.Sonra bir çift güçlü el yumuşak dokunuşlarıyla kollarımdan tutup beni ayağa kaldırıyor.Gözlerimi açmaya çalışıyorum ama ışık engel oluyor,açamıyorum.Göremiyorum beni kurtaran kişiyi.Duruyoruz öyle,ne bir adım atıyoruz,ne de tek bir kelime konuşuyoruz.Sonra bırakıyor beni ama düşmüyorum ayakta durabiliyorum fakat gözlerim hala kapalı.Zaten artık açmak istemiyorum.Kulağımın dibinde içimi gıdıklayan bir nefes hissediyorum,irkiliyorum.Ve sonra kulağımda yankılanan bir cümle ve sonrası tekrardan karanlık;
"İki yalnız,aynı yalnızlıkta buluşacak..."
...
"Bu burada kalmayacak ufaklık.Bunu sen istedin.İki inatçı aynı köprüde buluşacağız."
Sinirle yanından geçip gittim.Herkes bize bakıyordu.Kahretsin dedim kendi kendime yine malzeme verdin Eylül şunlara diye düşünürken son dediği cümle yerimde çivilenmeme neden olmuştu.
"İki inatçı aynı köprüde buluşacağız."
Sonra rüyam aklıma geldi.
"İki yalnız aynı yalnızlıkta buluşacağız."
Sırf kuzeni için Mardin'in Acımasız ağasına kurban edilen Larin...
Annesi için berdeli kabul eden Baran ağa...
Kuma yoktur!
Bol bol +18 sahneleri olacaktır!
Bunları dikkate alarak okursanız çok
sevinirim canlarım:)
Kıskançlık bol bol vardır!