Tarih 1930
Daha lise öğrencisi iken, dayılarının yanlarına gelmesi ile zamanını, halasının kızı besime, daysının oğlu Ali ve ablası Nesrin ile geçirir Mihrimah. Yıllar acele eder. Oyun oynar gibi oynar onlarla.
Mihrimah gün geçtikçe büyür, genç bir kız olmaya serpilmeye başlar. Ali ise, genç bir Muallim adayı.
Alman mektebinde, herkes gönül verirken birbirine, Mihrimah kendisinden korkar. Korktuğu gibi, kaçar da.. Çünkü küçüklükten beri münakaşa ettiği Ali ile göz göze gelirken, sol tarafında oluşan kıpırtılar gün geçtikçe şiddetlenir. Artık bir anlam vardır bakışlarında, tavırlarında.
Ama Ali, çapkın bir gençtir. Onu gözetleyen her kızda kullanır yakışıklılığını. Gönlü hercai olup, daldan dala koşan bu genç adam, gecenin mateminde ya kuzeni Mihrimah'ı fark ederse?
Geçmiş hayatınızı yaşama şansınız olsaydı ne yapardınız?
On yıllık ilişkisi büyük bir ihanet ile son bulduğunda Eda artık bir gerçeği kabul etmek zorunda kalmıştı.
Gerçek aşk diye bir şey yoktu.
Varsa da onu bulmak gibi bir niyeti olmamıştı.
Arkadaşının zoruyla sonunda evden çıktığında aklına en son gelen şey bir falcının karşısına oturmaktı. Egzotik giyimli kadının karşısına oturduğunda ise söylediklerini dinlemekten başka çaresi yoktu.
Falcı ona aşkı bulması için geçmişte yaptığı bir hatayı düzeltmesi gerektiğini söylediğinde parasını boşa harcadığını düşünmekten kendini alamamıştı.
Fakat eve dönerken geçirdiği kaza sonucu gözlerini İngiltere'de 1823 yılında açtığında kendini önceki yaşamı olan Helena Anne Mercer olarak buldu. Şimdi tek yapması gereken yapılacak hatalı seçimi bulmak ve bunu engelleyebilmekti.
Ama hiçbir hata bu kadar cezbedici olmamıştı.