Bazen başkalarının yaptığı hataların sonucunu kalbimiz çeker, en kötüsüde bu hatayı size en yakın olan ailenizin yapmış olmasıdır. Elifin ve Yektanın hikayeside böyle başladı... İki kalp aynı şekilde nasıl kırılır, çıkmaz bir yol, imkansızlığın ötesinde bir aşk... Yapılan bir hata iki cana mal olabilir mi ya da iki ölü kalbe ?peki ya tesadüfler gerçekten var mı ? Kaderin kötü bir oyunu mu ? Çıkış her zaman olmayabilir... Fakat gönül söz dinlemez, kendi dünyalarının yalnızları... İnsan kardeşine en fazla ne hissedebilir ?
Bir Mahalle Hikayesidir..
"Ben sustuğumda küçüktüm.
Sana bakacak cesaretim vardı ama
gözlerine denk gelmeye utanırdım.
Bir gece konuştum.
Bütün kalbimle, bütün saflığımla...
Sen ne dedin hatırlıyor musun?
"Ben kimim, sen kimsin?"
O sözlerin hâlâ içimde yankılanıyor.
Ben o gece sadece sustum sanıyordum...
Meğer içimde bir şey kırılmış.
Gittim.
Büyüdüm.
Unutur gibi yaptım.
Şimdi döndüm.
Ama senin bıraktığın kız değilim artık.
Ve bu sefer bakacak bir göz varsa,
göze alınacak şeyler de var demektir. "