Salonda ikinci alkış koptu. Birincisinden çok daha şiddetli ve uzun sürecek şekilde. Kıskançlıkla bakan gözler bile bu zekâyı takdir edecek kadar saygılıydı. Arkada ise bir genç hem gururlu hem kıskanç bir şekilde çırptı ellerini bir kez daha. Gururu uluslararası bir toplantıda bir Türkün devleşmesi içinken, kıskanç yanı neden sen değil, hem de bu kadar çabalamışken diyordu.
Genç adam namı diğer Mustafa kongre kayıtları sınırlı olduğu için kaydolamamıştı, fakat yüzyılın toplantısını kaçırmayacak kadar akıllı ve hırslıydı. Ne yapsındı, herşey öğrenmek için değil miydi? Bir süre garson taklidi yapmak da o kadar yorucu değildi. Hele şimdi tam değmişti emeklerine.
Bunları düşünürken gözleri bir yandan heyecandan kendinden geçmiş kalabalığın içinden Yasemin'i buldu, kız bu defa uzatılan mikrofona konuştu. 'Babama sormam lazım' Bu defa kahkahalar salonu inletirken yarın için gazetecilere çoktan harika bir haber çıkmıştı bile.
Kök hücrenin en iyisi kadar iyi, babasından izin bekliyor...