5 kişiydik biz. 5 yakın arkadaş, gerekirse kardeş. Belki kan bağı yoktu aramızda ama ailemiz gibi görürdük biz birbirimizi. Gerekirse kendimizi döverdik, gerekirse başkalarını.
Klişe bir söz olacak ama birlikte gülüp, birlikte ağlardık biz. Arkadaşlığı ve kardeşliği dibine kadar yaşardık, hatta gerekirse dibini de sıyırırdık. Et ve tırnak gibiydik. Ayrılmazdık, ayrılamazdık ki bir kere. Yapamazdık yanlız başımıza.
Kader yoluyla birleşmiştik biz daha çok küçükken. Peki bizi birleştiren kader,ileride ayıracak mıydı bizi birbirimizden?
Hayata dair hatırladığım ilk andaydım.
Yine aynı evin bahçesinde eli yüzü toprak içinde kalmış ben ve karşımda onun ne kadar zaman geçerse geçsin çözemeyeceğim bakışları.
"Dönmüşsün."
İki yıl sonra karşımda onu böyle görmek her şey tamamlandı hissi vermişti.
Ya da her şey asıl şimdi yarımdı ve yeni başlıyordu.
"Döndüm."