Bazı ayrılıklar içimi acıtıyordu. Ağlıyordum her gece.Elimde değildi,istemsizce akan gözyaşlarımı durduramıyordum.Bir fısıltı şeklinde "Ben güçlü bir kızım.Çok şey yaşadım ve atlattım.Bunu mu atlatamayacağım."dedim ve gülümsedim.Bu gülümseme eskisi gibi hayat dolu bir gülümseme değildi.'Ölsem ne olur,ölmesem ne olur?'tarzında bir şeydi artık.
Kalbim yine sızlayınca,içinde bulunduğum bu acı,sert bir tokat gibi yine yüzüme vurmuştu.Elimi göğüs kafesimin sol tarafına götürdüm,tam kalbimin üstüne.Sanki o da atmak istemiyormuş gibi yavaş yavaş atıyordu.Normal bi' ritmi bile yoktu son zamanlarda,bu boş,kim için attığı bilinmeyen kalbimin...Burnumun direğindeki sızıyı hissedince ellerimi yüzüme kapadım.Bugün ağlamayacaktım.Bugün,her ağladığım geceye inat gülecektim.Her ne kadar beceremesemde,gülecektim.
(Tamamlandı)
26 yıl önce karışan hayatlar.
Ailesinin göz bebeği Naz ve ailesini kabul etmeyen Almiranın hikayesi.
Arslanların prenses kızı Naz aslında Biolojik kızları değilse neler olur?
Peki güçlü savcı Naz Arslan bu gerçeği kabul edecek mi?
Almiranın yıllar önce öğrendiği gerçek ortaya çıkmışdır.
Peki şimdi iki genç kız ne yapacak?
Naz canından çok sevdiği abilerinden ayrıla bilecek mi?
Böyle bir şeyi bu iki aileye kim yapmış ola bilir ki?
Tesadüf mü yoksa intikam oyunu mu?