Zamansız,ansızın olan hisler...Bir bakış ve devamında gelen diğer bakışlar.Birinci bakışma,ikinci bakışma,üçüncü bakışma...Sonra bir bakmışsın gözlerin ona esir,tutuklu kalmış.Ne çok şey anlatır o gözler.Kin,öfke,sevgi,merhamet,acı,aşk,pişmanlık.Bazen içindeki el sallayan ben buradayım derinlerdeyim diyen çocuğu gösterir.
O gösterir fakat sen anlayabilecek misin?
Anladığında sende ona karşılık verebilecek misin? Zor çok zor..
Sevilmemiş birini sevmek değildir zor olan,zor olan şey o içindeki çocuğun hiç yaşamadığı hisleri yaşamasını sağlamaktır.Çünkü ürkektir,korkak,çekingen..Çünkü ona zamanında defalarca belki de sadece bir defa tanımadığı insana kalbini vermemesi gerektiğini öğretmişlerdir hemde ağlatarak.Defalarca dizlerinin üstüne düşerek öğrendi o çocuk,çikolata alacağım sana diyerek değil de kalbin bende güvende diyerek kandırıldığın da,tek başına yatağında kendisini öldüren hisler yüzünden,düşüncelerinde yüzmeyi bilmeyip boğulduğu için öğrendi.
Nefesini tutmasını biliyorsa eğer ufakta olsa bir şansı var.
Peki ya içindeki çocuğu anlayabilecek insan?
Kaç defa boğuldu o düşünceler denizinde? Kaç defa nefesini tuttu bir umutla?..
Anlayabildiğine göre demek ki kurtulmuş belki de o düşünceleri bir parçası haline getirmiştir. O düşüncelerden vazgeçemediği için onlarla yaşamayı öğrenmiştir.Bu defa o, düşünceleri kullanarak yol kat etmeyi kabullenmiştir. Kendine de insanlara da şans vermiştir hata çevresindeki insanlara kendisinden daha fazla şans vermiştir. Bir umudu,inancı hep vardır. Bu iki insan birleşince güzel şeyler olmaz mı?
Tesadüfen denk gelirlerse ansızın kafanı çevirdiğinde karşılaştığın iki çift kahverengi göz.
Yeni bir başlangıç ya da hazin bir son.O gözlerdeki gördüğün ışığa değecekse eğer bir defa kapılmaktan zarar gelir mi?
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır.
Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanl ık dünyasıdır.