Fazla konuşmazdı küçük adamım. Soru sordum mu bazen tek kelime ile bazen birden fazla cümle ile cevap verirdi. Her an ne yapacağı belli olmazdı. Bazen kızardı. Sanki onun hayatına giren bir fazlalıkmışım gibi hissederdim. Bazen de çok severdi. Kalbimin kulaklarımın bile duyabileceği derecede hızlı atmasını sağlardı. Bizim hikayemiz onların ki gibi kötü çocuk masum kız hikayesi değildi. Bizim hikayemiz dengesiz bir siyahla karanlığın hikayesiydi. Ne ben masum kızdım ne o kötü çocuktu. Yoksa sadece birbirine benzeyen iki insanın hikayesi miydi? Umut muydu bizimki? Yoksa sadece intikam ateşi ile kavrulmuş iki insanın hikayesi? Biz neydik? Siyah mı? Yoksa siyahın içindeki gülen yüz mü?