Nefes almak için nedeni olmalıydı insanın. Bir şeylere inanması için , birilerini sevebilmek için bir nedeni olmalıydı. Ama onun tüm sevdikleri ona sırtını dönmüştü. Hayatı tam yoluna girdi derken yine oyuna gelmiş , hayat tiyatrosunun karanlık perdeleri yüzüne kapanmıştı. Çoğu zaman yalnızdı, sevmezdi insanları. İnsanlar da onu sevmezdi zaten. Ölü bir ruh taşıyordu. Yaşı küçüktü ama ruhu bilmem kaçıncı kez ölmüştü. Sürekli kaybetti. Küçük yaşta sevgilisini, sevgiye muhtaç olduğu anlarda anne babasını kaybetti. Kimsesi yoktu. Ve karanlıktan korkuyordu. Onu koruyacak kimse yoktu çünkü. Pis bir herifin eline düşmüş, onunla aynı evde yaşamak zorunda kalmıştı. Zaten bu dönem hayatının zehir olduğu dönemdi. Adımlarının eve zorla gittiği dönemdi. Bir gece kaçtı yaşamaya mecbur bırakıldığı zindandan. Peki kaçmak çözüm müydü? Kanatları kırılmış bir güvercinin uçması mümkün müydü? Bilmiyordu. Tek bildiği ruhunu kaybetmek yerine ölümü tercih edeceğiydi.
6 parts