"Neden ağlıyorsun? " "Beyazların yaptıklarını hatırlıyorum. Hiçbir zaman aklımdan çıkmıyor. "Biraz durup nefeslendi ve elleriyle yanaklarındaki yaşları silip, tenine tezat beyazlarının arasındaki harelerle mahcupça bana baktı. "Sen dışarıdan bakıldığında onlar gibisin aslında ama... "Yutkunduktan sonra gözlerini yere indirip devam etti. "Asla onlar gibi değilsin. Öyle bi kalbin varki, tüm dünyayı kucaklayabilecek gibi. O kadar güçlü ve..."Sesi son sözlerine doğru kısılırken onu zorda olsa duyuyordum. "Bir o kadar güzel, tıpkı gözlerin gibi..."
Galatasaray teknik direktörünün büyük kızı olan Mayıs, derbide attığı golün ardından sakatlanan yıldız oyuncuya babasının ne kadar üzüldüğünü görünce dayanamaz. Hem babası hem de düşük not aldığı stajının puanını yükseltmek için fakülte hocalarından birisiyle bir anlaşma yapar.
Sakatlanan topçuyu üç ayda sahalara döndürmenin sözünü veren Mayıs, bu sözü verirken Doruk'un ne kadar huysuz bir insan olduğundan habersizdi. Ama kendisi de ondan aşağı değildi.
Ve top kaleye, tam isabet etmişti.