Seni Asla Bırakmam
  • Reads 470,886
  • Votes 12,954
  • Parts 33
  • Reads 470,886
  • Votes 12,954
  • Parts 33
Ongoing, First published Jan 02, 2016
Mature
"Vur" diyince  kafamı sağa sola sallayıp "Hayır " diye bağırdım.
"Sana tetiye bas diyorum " diyince Hıçkırarak "Yapamam fırat ne olur bırak onu ne istersen yaparım allah aşkına bırak " dedim. "Eger yapmassan bu gece babanların evinden iki cenaze çıkar. Yemin ederim yaparım bunu " dedi.
Ayakta duracak halim kalmamıştı eli silahı tuttuğum elimin üzerinde durmuş sandalyenin üzerinde duran adamı nişan almıştı. Kulağıma eğilip "Hadi yapabilirsin . Ailen için yap " diye fısıldadı.Nefesinin boynuma değmesi midemi bulandırmaya yetmişti.  Gözlerimi açıp adama baktım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Ama bu adamı öldüremezdim. Savaşa doğru bakıp "Kararını verdi. Annesini ve babasını öldürün " diyince "Hayır " diye bağırdım. Derin bir nefes alıp adama baktım.  Içimden hadi yap artık annen ve baban için yapmak zorundasın diye tekrar edip sıkıca gözlerimi kapattım ve tetiye bastım. Silah patladığında gözlerimi açıp karşımdaki başından vurulmuş adama baktım. Nefesim kesilmiş ayaklarım tutamaz hale gelmişti. 
Adamın yanına doğru yürümeye çalışıyordum ama belimde olan kollar buna izin vermiyordu. Ağlayarak çığlık atmaya başladım. "Özür dilerim"diye tekrarlarken bu kadar ağır olmamalıydı diye düşündüm. Serhat'a olan aşkımın bedeli bu kadar ağır olmamalıydı. 


《 Bu  Kitap   16 Ocak  2016  tarihinde yayımlanmıştır. 》
Tüm hakları bana aittir ve bölüm Çalıntısı bile olursa hemen gerekli işlemler başlatılacaktır.
All Rights Reserved
Sign up to add Seni Asla Bırakmam to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
33 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
Fındık Tarlası cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover
Kara Gül  cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
BUZ DAĞI (Gay) cover
ÇOLAK (bxb)  cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
SARRAF cover

GECENİN İZİ

33 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....