HERCAİ İLE KARDELEN
Bir hikayem var.
"Gelince bahar ayları, gevşer gönül yayları"
Yemyeşil kırları, bayırları renkleriyle süsleyen kır çiçekleri, cemre toprağa düştüğünde uyanır, diğer çiçekler gibi onlarda açar, baharı gülümseyerek karşılarlar, merhaba derlermiş
Bahar gelir pir gelirmiş. Yaratılan hemen her canlının gönül yayları gevşer, aşk için yanar tutuşur olurmuş.
Yelin hafif esintisin de oynaşan iki kır çiçeğinin de gönül yayları gevşemiş, gözleri açılmış. İlk kez o anda birbirlerini görmüşler. Aşık olmuşlar, çok sevmişler. Her şey yolundaymış, bahar ayı geldiğinde süslü süslü çiçeklerini açacaklarmış.
Kır çiçeğinden biri diğerine "İkimiz diğer çiçeklerden farklıyız. Biz birbirini çok seven iki kır çiçeğiyiz. Bu bahar gelince açmayalım, kışa kadar bekleyelim. Kış gelince, diğer çiçeklerin soğuktan korkarak kaçtığı karlı günler geldiğinde açalım ki, aşkımızın gücünü görsünler", demiş.
Öbür çiçek bu teklifi hemen kabul etmiş.
Birbirine delice aşık iki kır çiçeği o bahar açmamaya yemin etmişler, birbirlerine söz vermişler.
Biri açmak için kışın gelmesini ve karın yağmasını beklerken, diğeri o yaz verdiği sözü tutmamış, açmış.
İki sevgilinin arası o günden sonra açılmış, ayrılmışlar. Birbirlerini görmez olmuşlar. Aralarındaki az bulunur aşkı kaybetmişler.
Sevgilisini beklemeyen kır çiçeği Hercai olarak adlandırılmış. Sevgilisine inanıp kanan, terk etmeyen kır çiçeğine de Kardelen adı verilmiş.
O gün bugündür sevenini, sevgilisini bırakıp giden hayırsız sevgiliye "HERCAİ"denmiş, denir olmuş.
Mevlana'dan Hercai'lere..
Her aşkın bir hasreti var,her hasretin bir çilesi.
Çilem çekilmez değil ama bir de çektireni var..
O gün bugündür, bırakıp giden sevdiğinin, sevgilisinin, umutla dönmesini bekleyen sevgiliye "KARDELEN"denmiş, denir olmuş.
Mevlana'