Alya (Tamamlandı)
  • Reads 43,378
  • Votes 3,181
  • Parts 21
  • Reads 43,378
  • Votes 3,181
  • Parts 21
Complete, First published Jan 05, 2016
Alya, arabadan inip beceriksiz adımlarla taş zeminde dengesini bularak yüzünü güneşe döndüğünde, çalışma odasının penceresi önünde durmuş misafirlerinin gelişini izleyen genç adamın ifadesi daha da karardı. Genç kız, bir eliyle uçuk mavi elbisesinin diz boyu etekliğini umursamazca düzeltir ve masum gülümsemesiyle kendisini karşılamaya gelenleri selamlarken Aron'un sıktığı yumrukların eklem yerleri bembeyaz kesildi. Şimdiye kadar her tip kadını gördüğünü sanıyordu. Bir bakışlarından ya da ufak bir hareketlerinden ne istediklerini anlayabileceğine, ruhlarının derinliklerini görebileceğine inanmıştı hep. Şimdiyse meraklı bakışlarla etrafı süzerek annesinin bir adım gerisinden yürüyen bu masumiyet maskesi takmış genç kızı gördüğünde kendine bu derece güvenmekle ne büyük bir aptallık ettiğini anlıyordu.

Not: Hikaye, *Mühür Kıran - Gael Yazıtları I (Eski adıyla Cevher)* adlı çalışmamın kahramanı Neira'nın anne ve babasının tanışmasıyla ilgilidir. Karaktere derinlik vermek ve Cevher'in geçtiği fantastik bir dünya olan Gael'e giriş yapmak amacıyla kurgulanmıştır. Cevher'in yazımı sırasında olan değişiklikler bu hikaye de henüz düzeltilmemiştir. Farklılıklarla karşılaşabilirsiniz. Keyifli Okumalar.

Not2: Kapakta kullanılan resim Wlop'a aittir.
All Rights Reserved
Sign up to add Alya (Tamamlandı) to your library and receive updates
or
#912fantastik
Content Guidelines
You may also like
SINIR |Tamamlandı| by __Katre__
75 parts Complete
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.
VEYL "Affetme Beni!" (+18) by Damla_sjs
38 parts Ongoing
VEYL, Cehennem. İçinde ıstırap çeken, günahkâr ruhların barındığı cehennem vadisi. Kameralar önünde canlanıp, kameralar önünde solan bir hayat. Herkesin gözlerini kırpmadan izlediği bu filmde gerçek bir katil ve ölen küçük bir kadın. Faili meşhur bir cinayetin milyonlarca tanığı... Hiçbiri bu yaşananların gerçek olabileceğini düşünmedi, hiçbiri izlediği o sahnede can veren gerçek bir kızın varlığını bilmedi. Ölüm milyonların önünde aldı canını, cehennem milyonların önünde örtüldü üzerine ve milyonlar, ayakta alkışladı... ''Günahımı hissedebiliyor musun? O gece ben, cehennemin kapılarını araladım kendime.'' Canınız bu kadar çok mu yanıyor? ''O gece ben! Cenneti yasak kıldım kendime." Sanırım tahmin ettiğimden de fazla... "O gece ben... Bir ruhu öldürdüm. Şimdi söyle, hâlâ affetmek istiyor musun beni? Kendini kandırma, canın yanıyor görebiliyorum. Fakat anlayamıyorum. Neden kızıp bağırmıyorsun? Neden affetmek istiyorsun? Benden daha ne gizliyorsun?" Çünkü Sizi, Seviyorum... Özür dilerim, bunun bu kadar acıtacağını tahmin edemedim. "Neden susuyorsun? Öldürdüğüm ruhunun yasını mı tutuyorsun?!" Ruhum ölürken bile hayrandı size. Ruhum için endişelenmeyin. "Affetme beni! Tamam mı Kül, affetme beni! Çünkü ben... Ben! Affedemiyorum kendimi..." Sizi, affediyorum. Hiç kızamadım ki. Hiç vazgeçemedim. Ne yapmış olursanız olun, affediyorum bayım. Fakat ruhumdan af dilemeyin sakın... O, affetmeyecek sizi. Ama ben, ben affediyorum. "Failinden çok uzak bir cinayetim ben. Cesedim, ruhuma alabildiğine küs. Alabildiğine soğuk küçük ellerim, gözlerim alabildiğine boş. Failine aşık bir cinayetim ben, kalbim durmuş olsa da gözlerimde hâlâ birkaç damla saklıyorum onun için." Bir ruhtan cesedinin failini dinlemek ister misiniz? Eğer merak ediyorsanız, hadi, okumaya başlayın. Kategorisinden de gördüğünüz ü
You may also like
Slide 1 of 10
SINIR |Tamamlandı| cover
KIZIL  👑  cover
GÜNAHA DAVET ( +24 ) cover
VEYL "Affetme Beni!" (+18) cover
orenda +21 cover
Habbab'ın Kızları cover
BERDEL cover
MAVİME PEMBE KATTIM (Tamamlandı) cover
Çilem cover
Vuranlar Ve Vurulanlar (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek) cover

SINIR |Tamamlandı|

75 parts Complete

Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.