Masmavi güzel ve donuk bakan gözler... Tam karşımda durmuş, benim gözlerimin içine bakıyordu. Gözleri o kadar güzeldi ki, içinde hapsolmuştum adeta! Yavaş adımlarla bana yaklaşınca tedirgin olmaya başladım. Yine varlığımı belli etmiştim sanırım! Aramızda elli santim mesafe kaldığı esnada, heyecanım iki katına çıkmıştı. Bakışları sadece benim gözlerimde sabitlenmişti. Sanki... Sanki beni görüyor gibiydi... ''Demek konuşmamakta ısrarcısın... Sandığımdan daha zeki çıktın.'' Sesini ikinci kez duymuştum ve yine derinden etkilenmiştim. Ama yine de ne olursa olsun kimliğimi belli etmemek için sessiz kalmalıydım. Ne olursa olsun benim kim olduğumu bilmesini istemiyordum. Aramızda sadece bir adam sığacak kadar mesafe kalınca kaçmak için çok geç kaldığımı anladım. ''Sana bilmediğin bir şey söyleyim mi? Beş yüz kişi, hatta bin kişilik bir topluluğun içinde bile olsan seni tanırım. Sadece kokun ve...'', diyerek sağ elini kaldırarak yüzümü okşadı. ''Tenin yeter!''All Rights Reserved