Yıl 2040. 3.Dünya Savaşı tüm dünyayı yakıp küle çeviriyor. Kim bilir kaç tane çocuk öksüz kalmıştı. Kim bilir kaç kalpsiz asker,kaç tane masumun kalbini sökmüştü. Kaç anne göz yaşları eşliğinde oğullarını savaşa göndermişti. Kim bilir kaç kişinin yüreği kan ağlamıştı. Bu yeşil üniformadan ve soğuk,ağır silahtan nefret ediyordu. Einstein'ın dediği gibi;eğer bir adam marşla uyum içinde yürüyebiliyorsa,o değersiz bir yaratıktır. Kendisine yalnızca bir omurilik yeterli olabileceği halde her nasılsa yanlışlıkla bir beyni olmuştur onun. Sırf lanet olası bir emir yüzünden birini öldürmek zavallıca bir eylemdi. Ama artık kaçışı yoktu. Eğer ki gerçekleri bu mesleğe başlamadan fark etseydi,böyle zavallıca ve iğrenç bir mesleğe sahip olmaktansa kendisini asardı. Çok yazıktı. Ve çok geçti. Çünkü savaş başlamıştı. Savaşın nefesini boynunda hissedebiliyordu. Bu savaşın sonucu ne olurdu hiçbir fikri yoktu. Tek bildiği bir şey vardı. Savaşın nefesi kan kokuyordu. Ölüm kokuyordu. tüm hakları saklıdır. @araelshaAll Rights Reserved
1 part