ÖKSÜZLER
  • Reads 204
  • Votes 7
  • Parts 1
  • Reads 204
  • Votes 7
  • Parts 1
Ongoing, First published Jan 08, 2016
Yıl 2040. 3.Dünya Savaşı tüm dünyayı yakıp küle çeviriyor. Kim bilir kaç tane çocuk öksüz kalmıştı. Kim bilir kaç kalpsiz asker,kaç tane masumun kalbini sökmüştü. Kaç anne göz yaşları eşliğinde oğullarını savaşa göndermişti. Kim bilir kaç kişinin yüreği kan ağlamıştı.
  
  Bu yeşil üniformadan ve soğuk,ağır silahtan nefret ediyordu. Einstein'ın dediği gibi;eğer bir adam marşla uyum içinde yürüyebiliyorsa,o değersiz bir yaratıktır. Kendisine yalnızca bir omurilik yeterli olabileceği halde her nasılsa yanlışlıkla bir beyni olmuştur onun. Sırf lanet olası bir emir yüzünden birini öldürmek zavallıca bir eylemdi. Ama artık kaçışı yoktu. Eğer ki gerçekleri bu mesleğe başlamadan fark etseydi,böyle zavallıca ve iğrenç bir mesleğe sahip olmaktansa kendisini asardı. Çok yazıktı. Ve çok geçti. Çünkü savaş başlamıştı. Savaşın nefesini boynunda hissedebiliyordu. Bu savaşın sonucu ne olurdu hiçbir fikri yoktu. Tek bildiği bir şey vardı. Savaşın nefesi kan kokuyordu. Ölüm kokuyordu.

tüm hakları saklıdır.
@araelsha
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add ÖKSÜZLER to your library and receive updates
or
#648dövüş
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
36 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
GECENİN İZİ cover
Kara Gül  cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
AMARİS cover
Fındık Tarlası cover
SARRAF cover
İMDADIM cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover

Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı

49 parts Ongoing

Geçen yıllar yaşanılan her şeyi unutturur muydu? Akan giden zaman, aradan geçen onca gün birbirini seven iki kişinin içindeki aşkı bitirir miydi? Ya iki taraftan biri mezara girse, hiç kavuşamayacağını bile bile bir insan bir insanı sevmeye, beklemeye devam eder miydi? Aşk gerçekten bütün engelleri aşar mıydı? Asker & Savcı kurgusudur. Kapak ve içerik şahsıma aittir.