Kadıköy - Beşiktaş iskelesinde ki insan yığınlarını aşmış, vapurun ahşap basamaklarını adımlarken düşünmüştü, yeşille kaplanmış zeminin mavinin valsine davet edildiğini. Denizin kirlenmiş kokusuna eşlik edecek sigarasını yakmak için sakin bir köşe buldu, duraksadı ve sigarasını yaktı. Nereye gittiğini düşündü, sonra düşünmekten vazgeçip iskelede kalan insanlara baktı, avucunun içine gizlediği sigarasından derin bir nefes aldı. Martılara üfledi dumanını. Vapur terk etti iskelesini ve o an vazgeçilmiş hissetti kendini, aldırmadı. Göz bebeklerini denize sevdalı güneşin utangaçlığıyla saklarken göz kapaklarının ardına, Nazım'ın o en sevdiği mısraları geldi aklına. "ve güneş doğarken çöp kamyonları ölüleri toplar kaldırımlardan işsiz ölüleri aç ölüleri" (1)