erkek kadına dedi ki:
-seni seviyorum
,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kan
atarak
kırasıya
çıldırasıya...
erkek kadına dedi ki:
-seni seviyorum
,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...
kadın erkeğe dedi ki:
-baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
ve ben artık
biliyorum:
toprağın -
yüzü güneşli bir ana gibi -
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!
sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak..
sen
yürümelisin,
beni bırakarak...
kadın sustu.
sarıldılar
bir kitap düştü yere...
kapandı bir pencere...
ayrıldılar...
Derin Gökser, 17 yaşında babasının işi nedeniyle doğup büyüdüğü ilçeden, alışık olduğu evden ve okulundan ayrılmak zorunda kalır. Yeni hayatına uyum sağlamaya çalışırken, tesadüfen şahit olduğu bir kavga tüm düzenini altüst eder.
Hayatını değiştiren bu olay, Derin'i hem kendi geçmişiyle yüzleşmeye hem de karanlığın esaretiyle mücadele etmeye zorlayacaktır.
•
"Neden böyle bakıyorsun bana?" dedim, sesim bir fısıltı kadar cılızdı.
Sustu, sonra o tanıdık gülümsemesi yüzüne yerleşti. "Çünkü sadece gözlerine bakarak kaybolabiliyorum."
İçimde bir şeyler titredi. "Kaybolmak tehlikeli değil mi?" diye sordum, fısıltıyla.
Yüzüme doğru hafifçe eğildi, sesi tok ama içten bir sıcaklık taşıyordu. "Senin yanında her şey güvenli Derin..."
•
Başlangıç Tarihi: 03.12.2023
Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar hayal ürünü olup gerçeği yansıtmamaktadır, tamamen kurgudan ibarettir.