Bir sonbahar akşamıydı. Hava durgun ve bulutluydu. O kızı düşünüyordu hala. Aklından çıkmıyordu. Birden kuvvetli bir yağmur başlamıştı. Koşa koşa eve yöneldi. Evinin dışı tuğlalarla döşenmiş sessiz bir evdi. İçeriye girdi. Hemen ayağına babasından kalan terlikleri takmıştı..Babası vefat etmişti. Babasının yokluğuna bir türlü alışamamıştı. Annesi sofrayı kuruyordu. Yemeğini yiyip, yağmurluğunu giydi. Dışarıya çıktı. O kar gibi beyaz renkli bisikletine binip sahile doğru gitmeye başladı.Yolda yine o kız, altın sarısı saçları, deniz mavisi gözleri vardı kızın. Çocuk ne yapıp edip kızla tanışması gerektiğini anlatmıştı. Kız, sahil kenarında durunca çocuk bu fırsatı kaçırmadı. Yanına gidip onunla tanışmak istediğini söyledi. Kız yan kafeye oturup konuşalım. Oturup ne geçmişi varsa birbirlerine anlatırlar.Iyice kaynaşırlar. Çocuk geç olmadan evin yolunu tutar. Kız ise eve varmadan mesaj atar.
Çocuk duruma çok sevinir. Bir süre mesajlaştıktan sonra arkadaşlıkları ilerler.Her gün buluşurlar.
Sofia Aleyna Demir hiç kimse ile muhattap olmayan, hayatı umursamaz bir şekilde yaşayan, içine kapanık bir kız.
Bu kız karıştırıldığını öğrenirse ne olur?
₼₼₼
*KÜFÜR İÇERİR. RAHATSIZ OLANLAR OKUMASIN.*
*KLASİK ABİ-KARDEŞ KİTABIDIR.*