Saniyenin onda biri olan bir dilimde gözlerimi ağır ağır kırptım. Hissetmiştim...Hissetmiştim ve bu aslında beklediğim bir durumdu.Saniyenin onda biri olan bir dilimde; acı vardı, intikam hırsı vardı, kaybetmenin eşiğinde olmanın verdiği öfke vardı... Kulaklarım; yıllardır ismini her telaffuz ettiğimde, dilime, kalbime vurulan prangalara şahit olmuştu. Her bir zerrem şahitti... Karanlık... Karanlık; bu sefer tarif olmayan bir şefkatle beni kolları arasına almıştı. Gözlerimi araladım. Asla unutamayacağım keskin bakışlarında parıldayan endişe, kalbimin acıyla burkulmasına sebep olmuştu. Fiziksel acı canımı yakmıyor aksine, ruhumun savaştığı ve yenildiği acılar daha ağır basıyordu. Yutkunmaya çalıştım. Boğazımdaki yumru her geçen saniye büyüdükçe büyüyor, sağ karın boşluğumda hissettiğim müthiş acı nefes almamı zorlaştırıyordu. Ona rağmen dudaklarımı kıpırdatmaya çalıştım. Dudaklarımdan dökülen iki hece; ''Benim...Hi-lal'' demek olmuştu. Hayranlıkla,izlemeye doyamadığım sert çehresi ve aşina olduğum çatık kaşları, gözlerinde parıldayan endişesinin önüne geçmişti. Ciğerlerimi zorlayarak yarım sayılabilecek bir nefesi daha çekmem ile sağ tarafımdaki acı inlememe sebep olmuş dilimi damağımı kurutmuştu. Tanıdık ama bir o kadar da uzak. - "Burada sana ait bir şeyler var."
24 parts