AŞKIMIZIN DAVASI -DAVA SERİSİ 1- (TAMAMLANDI)
  • Reads 585,985
  • Votes 37,535
  • Parts 39
  • Reads 585,985
  • Votes 37,535
  • Parts 39
Complete, First published Jan 13, 2016
+18 Sahneler içerir

NE EVLİ NE İLİŞKİDE 7 \ 24 ÇELİŞKİDE


Kadın hiç gitmeyecekmiş gibi sever ama gitmesi gerektiğinde hiç sevmemiş gibi gider. Peki emeklerini, sevgisini bir kalemde silebilir mi ? Kadın intikam almak isteyince onu hiç bir güç durdurabilir mi? Gizli aşklar, tatlı intikamlar... Aşk ile intikam mahkemeye çıkarsa ne olur dersiniz?Romantik komedi içeren bir aşk davasına hazır mısınız?

İstenmeyen evlilikler...
Mutsuzluğa mahkum eşler...
Ayşe'nin sesi Ali'ye ulaşacak mı?
Azra Mehmet'e kelepçeyi takıp aşk kodesine hapsedebilecek mi?
Peki Hintli gelin Ömer'e pes dedirtecek mi? 
Leyla Yusuf'un kalbinde yer edinebilecek mi? 
Rüya, yaralarının tek ilacı olan Kenan'a kavuşabilecek mi?
Deniz, Karadeniz'in inatçı uşağına geçmişin sisli hatıralarını hatırlatabilecek mi? 
Ne dersiniz?
All Rights Reserved
Sign up to add AŞKIMIZIN DAVASI -DAVA SERİSİ 1- (TAMAMLANDI) to your library and receive updates
or
#1dava
Content Guidelines
You may also like
Naz'lı Sevgilim (Tamamlandı) by AslimAk
1 part Complete
Herkesin şaşkın bakışlarının eşliğinde piste doğru el ele ilerledik. Sezer elimi bırakıp yüzünü bana doğru döndüğünde ilk başta ne yapacağımı bilememiştim. Ama o biliyordu. Elinin birini belime sarıp beni kendisine doğru çekti. Diğer elim de elini bulmuştu. Birbirimize çok yakındık. Akıl sağlımı korumak adına kendimi biraz geri çekmeye çalışsam da buna izin vermedi. Tam tersi beni iyice bedenine yapıştırmıştı. Kulağımda nefesini hissettiğimde gözlerim kendiliğinden kapanıverdi. Solist yerine ben bir tek Sezer'in söylediklerini duyuyordum o anda. Şarkıyı kendi sesiyle benim için okuyordu. "Ben bal arısı gibiydim senden önce Bak pervanelere döndum seni görünce" Sesi güzeldi Sezer'in. Eskiden okulun müzik grubunda yer alıp, okul programlarında şarkı bile söylerdi. Ama burada, bunu yapmasını hiç beklememiştim. Peki ya bana ne demeliydi? Resmen adamın büyüsüne kapılmış gidiyordum. "Yana yana kül olsam her an Yine de senden ayrılamam Yoluna adadım ömrümü ben Sensiz olamam Yana yana kül olsam her an Yine de senden ayrılamam Bin yıl yaşasam yine sana doyamam" Yutkundum. Gözlerimi bile açamayacak kadar aciz bir durumdaydım. Yanağımı Sezer'in yanağına yaslamış bir hâlde, onun kulağıma değen sesini duyuyordum sadece. 'Bana ellerini ver', dediğinde elimi daha sıkı kavramıştı. "Hayat seni sevince güzel Sana gönlümü verdim nazlı güzel..." Müziğin sona ermesiyle bir rüyadan uyanırmışçasına göz kapaklarımı yavaşça araladım. Sezer de başını geri çekerek gözlerimin içine baktı. "Seni seviyorum Naz'lı sevgilim," diye fısıldadığında bir an için kalbim durdu sanki.
GECENİN İZİ by hisssizyazar
35 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
İKİ DİLDE AŞK (DAVA  SERİSİ 3) FİNAL OLDU by yitenumutlar
25 parts Ongoing
+18 Sahneler içerir Meydanda kalırsam yazılsın taşa Kader de ne varsa o gelirmiş başa... Bir yüreğe iki sevda sığar mı? İlk sevdanı dünyaya gözlerini ilk açtığında isminle beraber fısıldadılarsa kulağına,diğer sevdan ruhun bedenine üflendiğinde yazılmışsa alnına, hangisinden vazgeçersin? Vazgeçmeli misin...? Vazgeçebilir misin...? "Seni kaderime yazan şahit olsun! Adımızı,kulağımıza okuyanlar şahit olsun! Yüreğimize bu sevdayı düşürenler şahit olsun! Elimden damlayan kana! Şerefim olan belimde taşıdığım silaha, Kitabıma ve Kelamullaha yemin olsunki SENDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİM! " Beklemek... Dünyaya gözlerini açtığı ilk anda bile gelmesini beklemişti alnına yazılan sevdanın,kulağına kendi isminden sonra ismi fısıldanan adamın. Beklemek...Yüreğine iki sevdayı sığdırmış bir adamı, aldığı ilk nefesten beri beklemek... Kız, her bekleyişin sonunda adama açtığı kapıyla cenneti sunarken, adam açılan kapıyla cehennem ateşlerini savurdu kızın yüreğine... Vazgeçmek mi kolaydı, beklemek mi...? Bekleyen mi acı çekerdi,beklenen mi...? İki yüreğe bir sevda düşünce aynı dil mi konuşulurdu, yoksa dil lal mi olurdu...? Aşkın dili bir miydi yoksa başka dili var mıydı...? İki sevdalı beden de yürek suskun,dil lal olunca aşk iki dil den de farklı dökülür sonun da İKİ DİL DE AŞK çıkardı ortaya...
You may also like
Slide 1 of 9
YALANCI DAMAT(Tamamlandı) cover
Naz'lı Sevgilim (Tamamlandı) cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Satır Arası Tutku (Kitap oldu) cover
HOŞNÜMÂ    (tamamlandı)   MUÂŞAKA SERİSİ 🌿 cover
GECENİN İZİ cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
Fındık Tarlası cover
İKİ DİLDE AŞK (DAVA  SERİSİ 3) FİNAL OLDU cover

YALANCI DAMAT(Tamamlandı)

54 parts Complete

"Gülmeyi sevenlere ithafen..." Bir derginin genel müdürü olan Ali Ömer Erez; görünürde çapkın, hovarda ve ciddi ilişkiden kaçan bir adamdır. Tamamıyla tesadüfi olarak esas kızımız Cemre Soylu ile tanışır ve art arda gelen talihsizlikler sonucunda kendisini onunla evlenmiş olarak bulur. Fakat sonraları Ali Ömer Erez'in daha önce esmer bir dilber tarafından kalbinin kırıldığını ve bu yüzden 'çapkınım, hovardayım, yirmi dört ayardayım' maskesini taktığını öğreneceğiz. Hatta daha da ileri gidip onun varlığından ve kırılan kalbinden bir haber olan esas kızımızın tek bir gülüşüyle adamı iyileştirdiğini, esas adamımızla 'tesadüfi' karşılaşmalarının hepsinin planlı olduğunu göreceğiz. Yetmeyecek, esas adamımız bize hikâyenin sonunda ana fikri verecek. İtirafında diyecek ki: 'Tesadüf diye bir şey yoktur. Tesadüf görünümlü olsun diye söylenmiş küçük, tatlı, beyaz yalanlar vardır.' Kız şaşıracak, adamın onu elde etmek için çevirdiği dolaplarla afallayıp kalacak. Bir an sonra ana fikri destekleyen motto da ondan gelecek. Diyecek ki: 'O benim yalancı damadımdı! Yalanlarla girdiği hayatımda en güzel gerçekleri tattırmıştı.'