Bu yazma hikayesi ben daha küçük bir kız çocuğuyken başladı. O zamanlar beni yazmaya sürükleyen neydi şuan hatırlamıyorum. Büyük ihtimal kimseye kendimi anlatamamdı. Şimdi ise , herkese anlatmak istiyorum. Ne garip değil mi ? Dün ve bugün. Birbirinin diğeri. Şimdi anlatmaya bir yerden başlamam gerek. Bugünden düne gidelim mesela , ben bugün 20 'li yaşlarımdayım. Ve inanın bu 20 yaşıma kolay gelmedim. Küçükken 18 yaşına girmek için can atardım bir şey olacak zannederdim , bir mucize , bir mutluluk , bir hayalimin gerçekleşeceğini.. Ama o öyle olmuyormuş. 18 yaş sana ne bir hayal ne mutluluk ne de mucize getiriyormuş. 18 yaş dediğimiz şey sana gerçekleri getiriyormuş. 18 yaş dönüm noktasıymış. O yaşa kadar hayallerle geliyorsun çünkü. 18 yaş dediğimiz şey sanki bir duvar gibi , şiddetle çarptığın ve canının acıdığı. Yani 18 yaş sendromu , pazartesi sendromu gibi bir şey. Bugün yazmaya başladım , aslında küçüklüğümden beri bir şeyler karalardım. Bir şiir , bir hikaye , bir masal.. Şimdi burda kendimi anlatmaya geldim , daha doğrusu hislerimi , düşüncelerimi, düşünemediklerimi , hayal ettiklerimi , hayal etmekten korktuklarımı, kaçtıklarımı , sustuklarımı, söyleyemediklerimi , söylediklerimi ama duyuramadıklarımı.. Bugün ben , ben oluşumu anlatmaya geldim.. İlk deneyim , ilk heyecan. ilk tanımadığım insanlara anlatmaya geldim. Nerden nasıl başlayacağımı bilmediğim bir noktadayım. Ama mutlu olduğum bir nokta.
Can sıkıntısı ve biraz da gaza gelmenin etkisiyle abimin arkadaşına yaptığım akımın bir gün başıma bela olacağını tahmin etseydim yine yapardım.
18.01.2022