Dianna Livington, güzel, becerikli ve zarif bir kadındır. 1964'de kocası ve iki çocuğu ile birlikte Londra'nın zengin semtlerinden birinde yaşamaktadır. Dianna, dışardan bakan herkesi imrendirediren bir hayat yaşamaktadır. Ama bir zamanlar ona rüya gibi gelen evliliği, mükemmel hayatı yıllar geçtikçe onu büyük evine hapseden bir şeye dönüşmüştür.
Liv Gardner, Times gazatesinde başarılı bir yazardır. Yirmili yaşlarının sonuna geldiğinde hayatının üniversitede planladığı gibi gitmediğini görmek Liv'in hayat tercihlerini sorgulamasına ve kendine yeni bir umut ışığı aramasına yol açar.
Dianna'ın anlatılmamış hikayesi ve Liv'in bu hikayenin peşinden gitme arzusu, ona aradığı cevapları verebilecek midir?
Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu.
Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu.
Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla yüzüne bakıyordum. Ona inat bende gözlerimi kaçırmadım. Geri durmadım.
"Benim" dedi.
"Anlamadım?" dedim. Ve bir az geriye çekildim.
"Kim bu Arhan ağa dedin ya? Benim. Arhan Karadağlı"
TAMAMLANDI