''Hamuş'' derdi Mevlana kendine...Yani ''SUSKUN''.Düşündünüz mü hiç bir şairin hemde namı tüm dünyayı sarmış bir şairin,söylediği her kelimesi,cümlesi bile içini yakan birisinin kendine nasıl olup da SUSKUN adını verdiğini ??? Derdi çünkü onun içinde bir AŞK vardı ve O aşkı giderse herşey diyebilirdi . Şems ki Mevlana'yı Mevlana yapandır Şems ile karşılaşıncaya kadar Mevlana sadece bi alimdir Konya'nın sevgilisi olgun ve makul Başmüderrisi ,aklın ve onun çocuğu olan bilimin dairesi içinde dolaşan mantıklı bir İslam aliminden bir cezbe adamı çıkaran Şems'tir Şems ansızın gelir.Kırk yaşı bulmuş olan Mevlana'nın belki de hiç beklemediği ve ümit etmediği anda... Ama Kırk Peygamberî bir yaştır.Üstelik son fırsattır Kimliği belirsiz; ama olsun:Şemsin saçları Tebriz'in gecesidir. Yüzü İsfahan'ın Güneşi . Mihr ve Mah onun kelâmından dökülür. Çünkü Şems hatırlatır Ezelde büyük bir karşılaşma olmuştur. Şems'tir.Şems Güneş demektir.Öyle bir taşkın yaratır ki Mevlâna'nın engin denizler üzerinde yarattığı gelgitlerin onun taşkını yanında esamesi bile okunmaz... Çünkü Mevlâna bir okyanustur.Şimdiye değin denizlerin kamerlerin ardı sıra yürüyüp durmuştur da ancak şimdi Güneşin cazibesine tutulmuştur... BU KİTAPTA MEVLANA'YA BİR ADIM DAHA YAKLAŞACAKSINIZ . MEVLANA GİBİ ŞEMS'E SİZDE AŞIK OLACAKSINIZ... UMARIM BEĞENİRSİNİZ...............All Rights Reserved