TÖRE
  • مقروء 5,108,711
  • صوت 162,268
  • أجزاء 40
  • مقروء 5,108,711
  • صوت 162,268
  • أجزاء 40
إكمال، تم نشرها في ينا ١٧, ٢٠١٦
للبالغين
Zor şartlara rağmen üniversite eğitimini tamamlayan bir kız...

Memleketine döndüğü gibi başına gelen bir berdel belası... 

Kurtulabilecek mi bu beladan yoksa dünden razı olduğu bir şey mi? Peki hayalleri? Ne olacak dersiniz? 

Haydi gelin, birlikte okuyarak öğrenelim.
******

Kapak Yapımı: beyzrabia
جميع الحقوق محفوظة
الفهرس
قم بالتسجيل كي تُضيف TÖRE إلى مكتبتك وتتلقى التحديثات
or
إرشادات المحتوى
قد تعجبك أيضاً
KÜP ŞEKER(TAMAMLANDI) بقلم busbckr
63 جزء undefined أجزاء إكمال
Gözyaşım bile kirpiklerimde asılı kalmış, düşmeyi reddederken ben bu durumu kendime nasıl yedirebilirdim bilmiyorum. Boş bir parkta, dün gece yağan yağmurun ıslaklığını taşıyan bir bankta başım Nisan'ın omzunda oldukça aciz görünüyor olmalıydım. Görünmesem bile öyleydi ya durumum, acizdim.Karşımdaki manzara bana zevk vermiyordu, bana verdiği tek şey amansız bir acıydı. Yine de gözlerimi alamıyordum. "Küp Şeker hadi kalkalım buradan. Hasta olunca hiç bir şey düzelmeyecek." "Belki de çok ağır zatürre geçirip ölürüm." Dedim sesimdeki acının aksine dalga geçiyordum. O kadar kolay kurtulamayacağımı biliyordum. Nisan "Allah korusun. Anlamıyorum. Daha önce de Poyraz'ın sevgilisi oldu. İlk kez olan bir şey değil ki bu. Neden bu kadar yıkıldın?" Diyince karşımızdaki Poyraz ve çok değerli sevgilisine daha da dikkatli baktım. Onların bizden haberleri yoktu. Gerçi Poyraz'ın benden ne zaman haberi olmuştu ki. Onun için kız kardeşten öteye ne zaman ge çebilmiştim? "İlk kez." Diye mırıldandım. "İlk kez Poyraz birini bana karşı savundu, haklı olmama rağmen Nisan. İlk defa bize yalan söyledi. İlk defa onun birine olan hislerini ben bile hissedebiliyorum ve en önemlisi ilk defa ona bakınca kalbim hızlanacağına duracakmış gibi oluyor Nisan. İlk defa kendimi küp şeker gibi değil de şeker yapılan pancarın posası gibi hissediyorum." 💧💧💧💧💧💧💧 *Ben aslında sadece bu grubu değil, kendimi de terk ediyorum. Tüm anılarım siz doluyken bu terk ediş o kadar da kolay olmayacak farkındayım ama ne yapabilirim ki? Anılar acılarımı körüklerken, içimdeki yangın git gide büyürken yaşamaya başka nasıl devam edebilirim? Tüm hayatımı sana kurmuşken, senin başkası için atan kalbini nasıl sevmeye devam ederim?* Tüm hakları saklıdır.
GECENİN İZİ بقلم hisssizyazar
40 جزء undefined أجزاء مستمرة
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Bal Bela (Kitap Oldu) بقلم CaglaFulya
4 جزء undefined أجزاء إكمال
• Aşktan Adamlar - I • Buz gibi soğuk bir adamın, sıcacık bir yüreğe sahip kadınla olan imtihanıdır, Bal Bela. Birbirlerinden delicesine nefret eden iki yetişkin onlar, aynı zamanda birbirini delicesine isteyen... Öykü, geçmişin hayaletleriyle savaşırken kimseye göstermediği karanlığını sadece Poyraz'a sunar. Poyraz, çevresine ördüğü duvarların minicik kızgın bir kadın tarafından yıkılmasıyla bozguna uğrar. Bal Bela, birini sevmeyi istemeyen bir adamın ve sevilmeye ihtiyacı olan bir kadının hikâyesidir. Bal Bela, aşkın iyileştirici gücünün hikâyesidir. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "Sen gerçekten tam bir belasın," dedi gülerek. Sonra ciddileşti. "Ama en güzel bela. Hatta, Bal Bela." "O tatlı bela olmasın?" dedim, soru sorar gibi bir tavırla tek kaşımı havaya kaldırarak. "Hayır Öykü," dedi Poyraz, tek nefeste. Başını iki yana salladı. "Kesinlikle hayır," dedikten sonra duraklayarak, uzun parmaklarını yanağımda dolaştırdı. Bana en güzel gülümsemelerinden birini bahşedip, konuşmaya devam etti, o derinden gelen etkileyici sesiyle. "Tatlı kelimesi yetersiz kalır, tarif edemez seni. Ancak bal olabilir bu, bir sürü çiçekten yapılan. Onlarca çiçek özü bir araya toplanıyor ve belki de yeryüzündeki en tatlı şey meydana geliyor. Senin gibi... Her şeyden biraz var sende, tıpkı bal gibi. Gözlerin rengini ondan almış ancak onu bile kıskandıracak güzellikte. Hiçbir şeyin tatlı olmadığı kadar tatlı olan bal... O sensin ama bir o kadar da başa belasın, Bal Bela." ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ 16 Yaşından büyük okuyucuların okumasını tavsiye ederim. Hikâyede yetişkin içerik bulunmaktadır. Bal Bela, kitap olduğu için yayından kaldırılmıştır. Tanıtım amaçlı ilk üç bölümü yayındadır.
ŞİFTEDİL | ASKIDA بقلم pinaroozen
1 جزء مستمرة للبالغين
''Selim Bey buna hiç gerek yoktu.'' Elimde değildi, kimsenin karşımda bu duruma düşmesini istemiyordum. Kötü olmak benim için o kadın kadar kolay bir şey değildi. Selim Bey ayağa kalktı. Yürüyüp karşıma geçti. Yaşadıklarım beni uyuşturmuştu adeta, onun gibi ayağa kalkmak elimden gelmedi. Elini uzatıp saçıma dokundu. Şaşkındım. Ne yapıyordu bu adam? Başımı kaldırıp ona bakamıyordum. Daha sonra saçımdaki tel tokalardan birini beni incitmeden çıkardı. Öyle yumuşak davranıyordu ki muhtemelen saçımı açan ben olsam birçoğunu yolardım ama o tek bir tele bile zarar vermiyordu. Bir yandan tokaları çıkarıyor, bir yandan konuşuyordu. ''Gerek vardı Aylin.'' Dedi. ''Eğer biri seni ağlatırsa...'' Bu arada bir toka daha çıkarıp kendi masasına bıraktı. ''Sonu böyle olur. O sözleri söyleyen bir erkek olsaydı...'' Bir toka daha çıkardı. Saçlarıma değen ellerinden vücuduma garip bir elektrik yayılıyordu. Derin bir nefes aldım ve nefesimi tuttum. Böyle yaparak kalp çarpıntımı durdurabilirdim belki. ''Sonuçları çok daha ağır olurdu.'' Diye devam etti. ''Bana kızgın olduğunu biliyorum.'' Saçımı öyle sıkı toplamak istemiştim ki bunun için birçok tel toka gerekmişti. Selim Bey'se onları sabırla çıkarıyordu. ''Bana o kadar kızdın ki ben yapma dediğim halde saçlarını topladın.'' Son toka da çıktığında eli tüm saçı bir arada tutan lastik tokaya gitti. Onu da yavaşça çıkardı. ''Bana kızma Aylin.'' Dedi. Saçlarımı elleriyle dağıtıp omuzlarıma dökülmesini sağladı. ''Sen üzülme diye her şeyi yaparım. Benim yüzümden üzülme olur mu?'' FÜTADE KİTABINDAKİ AYLİN VE SELİM'İN HİKAYESİDİR. ŞİFTEDİL: Gönlünü kaptırmış, delicesine aşık, meftun, tutkun.