"Be-ben seni sevmiyorum ki." Dedim titrek bir sesle. "Aksine senden nefret ediyorum." Dudağının sol kısmı alaycı bir şekilde yukarı kıvrıldı, üzerime gelirken. Daha sonra koltuk altlarımdan tutup kaldırdı yorgun bedenimi. Bir şaheserdi karşımda ki, ancak benim gözümde bir canavardan farkı yoktu. Yaptıkları tekrar tekrar zihnimde oynarken, o bir ateş ben ise bir yakılacak çalı çırpıymışım gibi bir hışımla çıktım, hem beni tutan kollarından, hem de baş döndürücü kokusunun etkisinden. Bu onu daha da keyiflendirmiş olacak ki, dudakları tehlikeli bir gülümsemeye yer edindi ve beni kendi ile duvar arasında bıraktı.
"En güzeli de o ya zaten." Şaşkın bir ördek gibi ona bakarken, gözlerine ulaşmayan sinsi gülümsemesi büyüdü ve kalbim, korku filmi jeneriği ile insanın tüylerini ürperten o heyecan ritmi gibi atmaya başladı. "Kardeşim karşılıksız ağabeyini severken, biz karşılıklı birbirimizden nefret ediyoruz..."
Karanlıksenfonisi_31
Abisi'nin evlenmesiyle sonunda istediğini gercekleştirip kendi evine çıkan sibel başına gelecekleri bilseydi abisi'nin evlenmesine rağmen baba parası yemek için çalışmayı bırak ayrı ev bile tutmamasına sevinir miydi? ya "evim evim güzel evim" dediği evin ona yaşatacaklarını bilseydi ne olurdu? artık onun için yapacak birşey yoktu zamanı geriye alamazdı.Zaman onun için ne gösterecekti bilemezdi ama artık geri dönüşü yoktu. ..
Kötü kalpli bir kadın yüzünden lanetlenmişti o bedeni oyuncak bir bebekti ruhu ise yıllardır o evdeydi tek kurtuluşu lanetli bir aşktı ama kim onu sevebilirdi ki sevse onun için zorluklara katlanır mıydı? kimse katlanamazdı ona göre ya öyle değilse ya onun için bütün zorluklara katlanan biri varsa olabilir miydi?
bütün mutluluğumla evimi temizledikten sonra temizlik malzemelerini koymak için koridorun sağ taraftaki küçük odaya gidiyordum ki bir anda boynumdan tutulup duvara hızla yapıştırılmamla kalbim korkuyla çarpmaya başlamıştım karşımda bir ruh vardı elleri boğazıma sarılı gözleri öyle korkutucu bakıyordu ki boğazım sıkılmasa çoktan cığlığımı basmıştım ben ona korkuyla bakarken o bakışlarımı umursamadan konuşmaya başladı.
"o bebekten uzak dur" demişti ne bebeğinden bahsediyordu ben cevap vermek istesem bile elleri boğazımı öyle bir sıkıyordu ki sesim çıkmıyordu o ise bu durumu önemsemeden cümlesini tekrarlayıp ortadan kayboldu
"o bebekten uzak dur"