KUMA
  • مقروء 131,161
  • صوت 1,214
  • أجزاء 3
  • مقروء 131,161
  • صوت 1,214
  • أجزاء 3
مستمرة، تم نشرها في ينا 18, 2016
Hani derlerdiye göz kapayıp açana kadar zaman geçer yaşlanırsın diye. İşte o öyle olmuyordu. Sen gözlerini kapatığında karanlığı görüyorsun açınca zaman aynı. Ne bir yıl ileri ne bir yıl geriydi. 

"Sus!"
Susmadı kadın.
"Daha ne kadar susacağım. Ne kadar dayanacağım. Beni babamın evine yolla yalvarırım ağam. Ben daha fazla katlanamam." 
"Neye?" Diye sordu adam.
"Senin ona bakmana. Bende senin karınım. Kuma olsam bile."
Bu sefer adam susutu.

Birşey söylemesi gerekiyordu. Karşısında ağlayan kadın onun karısıydı. Onundu. Botan'ındı.

"Seni babanın evine yollamamı istiyorsun. Ama birşeyi unutuyorsun küçük gelinim. Senle beraber benim yumruk kadar olan kalbimde seninle gelecek. Ve benim iki çocuğum var onlara bakmam lazım. Bu yüzden bu evden ne sen ne de çocuklar çıkmayacak."

Sonra yapıştı kadının duduaklarına. Ne o gidecekti. Ne de bekleyecekti.
جميع الحقوق محفوظة
قم بالتسجيل كي تُضيف KUMA إلى مكتبتك وتتلقى التحديثات
or
#560kuma
إرشادات المحتوى
قد تعجبك أيضاً
GECENİN İZİ بقلم hisssizyazar
29 جزء undefined أجزاء مستمرة
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....