Gece yorgun, yorucu bir mevsim. Omuzlarım düşüyor önce, sonra dizlerim titriyor ve ellerim terliyor, yangınlar yanıyor kızıllaşmış bulutların etrafında. Toprağın yedi kat altında, cehennemim oluyor sensizlik. Bu mevsim yabancı bana,Bu şehir daha da yabancı. Bir bakıyorum gün doğmuş, bir de bakıyorum batmış.Sonra kıskanç hayaller büyüyor içimde, içimde depresif duygular çok ama çok üzülüyorum.Bir günün daha celladı olduğum için... Kahroluyorum! Tüm şehrin, hatta ülkenin uyuduğu bir saat. Yarı sarhoş tanyeli, dört duvar arasında voltalardayım. Elimdeki son sigara bitmek üzere. Dışarıda ıslığını çalan rüzgar biraz asi, az asabi ve oldukça asil bir yalnızlık çekiyor. Benden çok daha ağrılı ve çok daha kararlı bir şekilde terk ediyor şehrin karanlığını. Tüm şehir uyuyor, ben hala voltalardayım. Yalnızlığının dibine vurduğumu düşünürken güçlü bir ses ile irkildim. Radyoda Henry
1 part