07.02.2016
Issız. Onun ruhu ıssızdı.
Daha önce kimse dokunmamıştı, kalbine, ruhuna, düşüncelerine, duygularına belki de hislerine. Onun karanlık ruh bataklığına batarken yine onu istiyordum.
"Sen, cennetteki o siyah cehennemsin, Sayar. 7 cehennem 8 cennetin var. Ve cennetlerinden birini bana bahşediyorsun. Ama cehennemlerinle beni yaralamaktan ve yakmaktan çekinme." dedim dudağının üstüne fısıldayarak.
"Çekinmeyeceğim buna emin olabilirsin. Benim 7 cehennem 8 cennetim varsa, sen cehennem kısmına giriyorsun, Hırçın yeşil" dedi o da dudaklarımın üstüne.
"Sen cehennemden gelmiş, cennete ilerleyen yeşil gözlü bir yılansın. Ve beni zehirli iğnenle sokmak için sabırsızlanıyorsun. Ama bilmediğin bir şey var, Öztek. Ben zehrin ta kendisiyim. Beni zehirleyemezsin." dedi fısıldayarak.
Geceden karanlık olan ruhu, gündüze boyun eğdirecek kadar da aydınlıktı. O hem aydınlığa, hem de karanlığa hükmediyordu. Ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir adamdı o. Karanlık ruhunda insanları aydınlatıyordu.
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024