Zengin bir ailenin tek kızı (daha doğrusu tek çocuğu) olan Rydel, anne ve babasıyla yeni bir kasabaya taşınmış; zenginlerin ve oldukça tutucu insanların yaşadığı bu kasabada rahatlığıyla ilk günden itibaren ilgi odağı olmayı başarmıştı.
Rydel'a ne pahasına olursa olsun sahip olmak isteyen gizemli biri vardı. Dracula'nın soyundan gelen bu ölümsüz, insanüstü yeteneklerini kullanarak Rydel'ı sevgilisinden ayırmayı kafasına koymuştu. Rydel sevgilisine kavuşmak için ölümü bile göze almıştı, çünkü onsuz yaşamak ölmekten daha zordu.
Kararlı ve duygusuz olduğuna güvendiğim sesle, "Onları serbest bırakmak için ne istiyorsun?" diye sordum.
Fazla düşünmeden soruma yanıt verdi.
"Seni!"
Tek kelimelik bu cevap tam da duymak istediğim şeydi.
"Gel de al o zaman orospu çocuğu. Arkadaşlarımı da hemen serbest bırak. Onlara bir şey yaparsan senin sonunun da, temsilcin gibi olması için elimden gelen her şeyi yaparım."