İkisinin de farklı HAYALLERİ , farklı HAYATLARI, vardı.
Ayrı dünyanın iki insanlarını,kader hiç ummadık bir anda onları yan yana getirdi
Biri toz pembe bulutlar arasında dolanan, diğeri kara bulutlar arasında kaybolan dı
Biri hayatın gerçeklerinden uzak, diğeri hayatın gerçeklerin dibinde yaşayandı.
Birinin tek drerdi eğlenmek ,diğerinin derdi MUTLULUĞU tatmak
Bir anda değişti herşey. CEMRE SARAÇ yaptığı haylazlıklardan dolayı aldığı ceza tüm hayatını değiştirdi. İzmir'in zengin,şımarık , SOSYETE GÜZELİNİN hayatı farklı dünyada devam edecekti artık. Babasının verdiği cezayla , bir anda Diyarbakır'ın aşiret ağasının torunu olmuştu... Hayat onun için daha yeni başlıyordu. Gittiği mahalle okulunda kimse onun himayesinde değildi. O alışmıştı, insanların ona değer vermesine ,etrafında pervane olan çıkarcı insanlara. O alışmıştı. Ve ONUR MARAL . Uyuşturucu bağımlısı bir gençti o. Hiç yokmuş gibi yaşayandı o. Daha 13 yaşında kaybetmışti mutluluğu. Taki CEMRE SARAÇ'I tanıyana kadar.....
Afel büyük bir intikam arzusuyla hayatının en kritik kararını vermiş, çocukluğunu paylaştığı ve derinden gelen bir bağla tutunduğu kızı geride bırakırken zorlanmıştı. Kızın on sekizinci yaş gününde tekrar karşısına çıktığında paylaştıkları anılar boyunca zamanla değişen duygularına bir cevap bulmuştu.
Afel , Eflin'i öptükten sonra tekrar kaybolduğunda Eflin için hayat bir öncekinden daha da zor olmuştu. Kendisini bırakıp giden arkadaşı için içinde hissettiği boşluk daha da büyümüştü. Çünkü giden arkadaşı değildi artık.
Kader onları tehlikeli bir bölgede tekrar karşılaştırdı. Bir muhabir ve bir askerin hikâyesi. Tehlikeli, tutkulu ama imkânsızlarla dolu.
-
"Dağılan mürekkepler gibiydik biz, aynı satırda başlayıp farklı cümlede biten."