Aura renkleri -MAVİ-
  • Reads 359
  • Votes 32
  • Parts 3
  • Reads 359
  • Votes 32
  • Parts 3
Ongoing, First published Jan 23, 2016
Korktuğumu anladığında kaşları çatıldı. "Kimsin sen?"
Bakışlarımı beni boğan yeşillerinden çekip yere indirdim. Bana bir şey yapar mıydı? Gözlerimi tekrar yüzüne çevirdim. Gözleri koyulaşmış sert ve sık nefesler alıp veriyordu. sinirlenmiş miydi? Evet.


Birden uzandı ve beni duvara yapıştırdı. Sonra ellerini iki yanıma koyup yüzüme doğru eğildi. "Sana söylüyorum kimsin sen?"  Sesi oldukça tehditkardı. Başımı olumsuz anlamında salladım. Bana iyice yaklaştığında uzaklaşmaya çalıştım. 

&&&&&&&&&&&&&&&&

Genç kız karşısındaki adamın yakınlığından rahatsız olmuş, korku ve panik tüm vücudunu sardığında ağlamaya başlamıştı bile. Adam ilk afallamış sonra karşısındaki kadının ağlama sebebini öğrenmeye çalışmıştı fakat mavileri okyanusu anımsatıyordu; Güzeldi, insanı büyülüyordu,kendine çekiyordu hiçbir şey yokmuş gibi görülüyordu fakat tüm kötü şeyleri içinde yaşıyordu. Genç adam, kadının maviler inden etkilendiğini anladığında başını iki yana salladı ve hala deli gibi ağlayan kadına baktı. bu arada içinden tekrar ediyordu.

"Bu sadece mavinin oyunu." 



mavi: spiritüel,sadık,yaratıcı,hassas,kibar,huysuz



Aura renkleri serisi 1: MAVİ...
All Rights Reserved
Sign up to add Aura renkleri -MAVİ- to your library and receive updates
or
#729şehvet
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
BERDEL (+18) cover
EKSTREM cover
SEN BEN VE BİZ. *Texting* (+18) cover
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover
tasmam ellerinde, bxb cover
BENİM MAFYA'M | TEXTİNG cover
YARA İZİ  cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
Sabır Vaktine Esirdir / Texting cover

Lafügüzaf

19 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.