Bir ağustos gecesiydi. Sıcacık esen rüzgâr tüm şefkatiyle gözlerimi dolduran sıcaklığı hafif dokunuşlarıyla tamamlıyordu. Bakakaldığım soğuk mermere delercesine sıcak işliyordu.Hiç olmaması gereken olaylar zinciri beni kendine zincirlemişti.Yapmasaydım belkide soğuk ve insafsız kapılar ardında bırakmazdı beni.Cezamı kendim vermiştim işte, sabah akşam buralardaydım ben. Allah'a bırakmamıştım işi.Şimdi nerdeyim? Şimdi olunacak kadar uzakta, olunamayacak kadar yakındayım. Olmayan bir nefesin peşindeyim. Olmayanımın nöbetindeyim.
''Ben de yabancı gelmeye başladım. Anlayamıyorum, tanıyamıyorum kendimi. İstemiyorum da zaten.Karanlığın üstüme çökmesi mi beni üzen? Yoksa yokluğun mu ? Anlamlandıramadığım bir saçmalıktan ötesi olmaktan ileri gidemiyor düşüncelerim.Seni çok özlüyorum.Bu defter artık bana yabancı gelmeye başladı sanki karşımda seni görüyor gibi oluyordum eskiden ama insanoğlu bencil , her zaman daha fazlasını istiyor, tıpkı benim gibi.''
Telif hakkı en ücra köşelerdeki herhangi bir mezarlıkta saklıdır.