Amelia Pariste(1.Kitap)
  • Reads 278
  • Votes 21
  • Parts 6
  • Reads 278
  • Votes 21
  • Parts 6
Ongoing, First published Jan 24, 2016
1856
Paris,Fransa
Krallığın muhteşem sarayı önünde yine pembe bir karet dayanmış ve güzel prensesin gelmesini bekliyordu . Sarayın önünde her kes bir tarafa koşturuyor , bahçıvan bahçeye son dokunuşlarını sürüyor , şef masayı son kez kontröl ediyor ve bir eksik varmı diye bakınıyordu . 
-Madame,Madame
Diye sarı uzun ve tüllü elbise giyinmiş bayan hizmetçi evin hanımına seslendi . 
-Evet Finna
Diye hanım seslendi .
-Lord Richard , kızı Mabella ve oğulları Edward , Sharek Parise vardılar . Bruccin Sarayına gelmeleri an meselesi . (Finna)
-Tüm hazırlıklar tamammı peki Finna ? (Madame de Rifanna)
-Evet .
Diye Finna sakince söyledi . Ve bir an önce Madamın yanından ayrılarak uşakların yanına gitti . Sarayda her kes telaş içinde idi . Tekce , evin küçük hanımı Madam de Ameliadan başka . Amelia ise öylece kendi odasında tüller ve perdelerle süslenmiş mavi yatağında oturmuş ve önündeki aynada beline uzanan sarı saçlarını , ışıl-ışıl yanan masmavi gözlerini seyr ediyordu . Mutluydu .
Public Domain
Sign up to add Amelia Pariste(1.Kitap) to your library and receive updates
or
#3romantikaşk
Content Guidelines
You may also like
KIZILCA by __Katre__
19 parts Ongoing
Hafiften yaklaştı Yiğit. Bununla birlikte aynı anda geri gitti Dilruba. Yere bıraktığı bidona takılsa da Yiğit'e kalmadan toparladı kendini, azıcık utandı al al oldu yanağı. Öksürdü, soracağı sorudan emin olmayarak şöyle bir etrafta gezdirdi gözlerini Yiğit. Ağaca, kurda, kuşa, yerdeki tırtıla, köşede şip şip su içerek keyifle kendilerini izleyen kediye baktı. "Yavuklun var mı? Bi' sevdiğin?" Ani bir şok geldi geçti Dilruba'nın mavi gözlerinden. Köşedeki kedi bile şok olmuş gibi su içmeyi bıraktı. Bir tövbe çekti sessizce. 'Belli...' dedi kendi kendine. 'Bu az çapkın değil. Tipi de müsait az kız koşmuyordur bunun peşinden.' Bir elini beline koydu, eğilip bidonunu aldı eline. "Var!" dedi. Bilmem kaç bıçak saplandı Yiğit'in gönlüne. Ardından söylediği sözler bir bir söktü o bıçakları, yarasını sardı, üzerini bile öptü. "Kocam var benim, bebem de karnımda! Yanımda seni görürse vurur topuğundan alimallah! Hadi var git yoluna." Saçını savurur gibi başını salladı şöyle bir. İçinden 'Hıh!' demeyi de ihmal etmedi. Eli belinde ardını döndü, salına salına gitti tahta kapıya. Girmeden önce arkasını dönüp kontrol (!) etme amacıyla baktı sadece. Göz göze gelince çekemedi birazcık bakışlarını. Eli cebinde kendine bakıp gülümseyen adamda takılı kaldı gözleri. O hafifçe başını eğip selam verince kendine geldi. Omzunu silkti nazlı nazlı. Ayaklarındaki çamuru otlara silip girdi tahta kapıdan içeri. Ardında ise derince iç çeken Yiğit'i bıraktı şüphesiz. "Ah ulan!" dedi cebinden sigarasını çıkarırken. "Ah ulan Kızılca, yaktın beni!" Kızılca'sının onu yaktığı gibi o da sigarasını yaktı. Akşama kadar ayrılmadı oradan, belki camdan başını uzatır diye.
You may also like
Slide 1 of 10
KIZILCA cover
AŞK'A YOLCULUK (Devam Ediyor) cover
Bir Erik Meselesi cover
Geceyi Yaran Kadın •FSM | Yenileniyor  cover
FATİH'İN MÜNECCİMİ   (TAMAMLANDI) cover
Bana Aitsin (Tarihi aşk serisi 1) cover
MAYIS GÜNEŞİ (tamamlandı) cover
Aynanın Diğer Tarafındakiler cover
Namus Müşkülü cover
VANİA  KRALLIĞI cover

KIZILCA

19 parts Ongoing

Hafiften yaklaştı Yiğit. Bununla birlikte aynı anda geri gitti Dilruba. Yere bıraktığı bidona takılsa da Yiğit'e kalmadan toparladı kendini, azıcık utandı al al oldu yanağı. Öksürdü, soracağı sorudan emin olmayarak şöyle bir etrafta gezdirdi gözlerini Yiğit. Ağaca, kurda, kuşa, yerdeki tırtıla, köşede şip şip su içerek keyifle kendilerini izleyen kediye baktı. "Yavuklun var mı? Bi' sevdiğin?" Ani bir şok geldi geçti Dilruba'nın mavi gözlerinden. Köşedeki kedi bile şok olmuş gibi su içmeyi bıraktı. Bir tövbe çekti sessizce. 'Belli...' dedi kendi kendine. 'Bu az çapkın değil. Tipi de müsait az kız koşmuyordur bunun peşinden.' Bir elini beline koydu, eğilip bidonunu aldı eline. "Var!" dedi. Bilmem kaç bıçak saplandı Yiğit'in gönlüne. Ardından söylediği sözler bir bir söktü o bıçakları, yarasını sardı, üzerini bile öptü. "Kocam var benim, bebem de karnımda! Yanımda seni görürse vurur topuğundan alimallah! Hadi var git yoluna." Saçını savurur gibi başını salladı şöyle bir. İçinden 'Hıh!' demeyi de ihmal etmedi. Eli belinde ardını döndü, salına salına gitti tahta kapıya. Girmeden önce arkasını dönüp kontrol (!) etme amacıyla baktı sadece. Göz göze gelince çekemedi birazcık bakışlarını. Eli cebinde kendine bakıp gülümseyen adamda takılı kaldı gözleri. O hafifçe başını eğip selam verince kendine geldi. Omzunu silkti nazlı nazlı. Ayaklarındaki çamuru otlara silip girdi tahta kapıdan içeri. Ardında ise derince iç çeken Yiğit'i bıraktı şüphesiz. "Ah ulan!" dedi cebinden sigarasını çıkarırken. "Ah ulan Kızılca, yaktın beni!" Kızılca'sının onu yaktığı gibi o da sigarasını yaktı. Akşama kadar ayrılmadı oradan, belki camdan başını uzatır diye.